Kongrenin bulunduğu Capitol Hill binasındaki Vermont bağımsız Senatörü Bernie Sanders'ın ofisinde, bölgede ateşkes ilan edilmesi talebiyle yapılan protestolarda gözaltına alınan Harris, Biden'ın tutumuna ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulundu.
Harris, "Hükümetimizin bu gaddarlığın devam etmesine ve soykırıma izin vermesi, hatta Filistin halkına yönelik bu korkunç katliamı, etnik temizliği ve soykırımı yapması için İsrail'e açık çek olarak daha fazla yardım verilmesi hakkında konuşmasını izlemek kesinlikle katlanılamaz." diye konuştu.
Biden yönetiminin bu konudaki tutumunu "korkunç" olarak niteleyen Harris, birçok aktivistin "çok kızgın, üzgün ve motive" olduğunu belirtti.
Harris, Washington yönetiminin bölgede ateşkes talep etmesi için "her şeyi bırakıp kendilerini mücadeleye adadıklarını" söyledi.
Senatör Sanders'ın "çatışmaya insani ara verilmesini desteklemesine ve ateşkes çağrılarına karşı durması nedeniyle hayal kırıklığına uğradığını" belirten Harris, "Ara verilmesi kesinlikle yeterli değil. Şu anda, soykırıma ara vermek söz konusu değil. Durdurulması ve şimdi durdurulması gerek." ifadelerini kullandı.
"Biden, 2024'te seçilmeyi kesinlikle tehlikeye atıyor"
Harris, Gazze'deki duruma ilişkin Demokrat Parti'nin Cumhuriyetçilerden "çok da farklı olmayan" bir tutum sergilediğini kaydederek, "Biden, 2024'te seçilmesini kesinlikle tehlikeye atıyor. Bence bu Demokratik Parti'nin üzerinde neyi savunduğuna karar vermesi ve tüm halkın iradesine yanıt verici olması açısından çok fazla baskıya neden olacak." diye konuştu.
Harris, Biden'ın İsrail'e destek vermesinin ve "bu soykırımı durdurmak için hiçbir şey yapmamasının", iyi niyetle karşılanma konusunda zorluğa yol açacağını öne sürdü.
ABD'de Kasım 2024'te yapılacak başkanlık seçimlerine ilişkin Harris, "Bir yıl sonra Kasım 2024'te ne yapacağımdan emin değilim fakat şu anda politik süreci izlemek sinir bozucu." dedi.
İsrail'in Gazze'ye saldırılarında son durum
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail'in "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme” gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken, İsrail ordusu da Gazze Şeridi'ne yoğun hava bombardımanı başlattı.
İsrail, Gazze'den düzenlenen saldırılarda 315’i asker 1400'den fazla İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin yaralandığını duyurdu.
İsrail'e göre 31 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi’ndeki çatışmalarda ölen asker sayısı 18’e yükselirken, Kassam Tugaylarının elinde 242 İsrailli esir bulunuyor.
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığına göre, İsrail'in saldırılarında 3 bin 760'ı çocuk, 2 bin 326'sı kadın olmak üzere 9 bin 61 Filistinli öldürüldü, en az 32 bin kişi yaralandı.
İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimciler, işgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs’te de 134 Filistinliyi öldürdü.
Gazze'de binlerce yaralı ve sivilin bulunduğu en büyük sağlık tesisi Şifa Hastanesi'ni hedef gösteren İsrail ordusu, El-Ehli Baptist ve Türk-Filistin Dostluk hastanelerini vurdu, tahliyeye zorladığı Filistin Kızılayına bağlı Kudüs ve Endonezya hastanelerinin çevresini bombaladı.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim'den bu yana yaşanan çatışmalarda 49 Hizbullah mensubu ile 4 İsrail askeri öldü.