Dünya

Trump'ın tarife tehditleri küresel ticarette tedirginliği artırıyor

ABD Başkanı Donald Trump, tarife politikasıyla ilgili somut bir plan açıklamasa da Meksika, Kanada ve Çin'e yönelik tehditleri, küresel ticarette artan gerilim endişelerini körüklüyor.

Başkanlık görevini 20 Ocak'ta devralan Trump, seçim kampanyasında verdiği sözün aksine ilk gününde, ülkelerle müzakerelerde koz olarak kullandığı tarifelerde artışa gitmedi.

Bu durum, ticaret savaşlarını ve enflasyonist baskıları tetikleyebileceği endişesiyle Trump'ın tarife politikalarına ilişkin gelişmelere karşı duyarlı olan yatırımcılara, kısa süreliğine de olsa bir rahat nefes aldırdı ve piyasalardaki iyimser havayı destekledi.

Tarife politikasının detayları belirsizliğini korurken Trump, yaptığı ilk açıklamalarda Meksika, Kanada, Çin ve Avrupa Birliği (AB) gibi ticaret partnerlerine yönelik tarife tehditlerini sürdürdü.

Trump'ın tarife tehditlerinin yalnızca ekonomik anlaşmazlıklardan kaynaklanmadığı, aynı zamanda yasa dışı göç ve uyuşturucu akışı gibi konulardaki anlaşmazlıkların da bu tehditlerin temelinde yattığı dikkati çekti.

Federal kurumlara haksız ticaret uygulamalarını inceleme talimatı verdi

ABD Kongresi'nde pazartesi günü yemin ederek resmen ABD'nin 47. Başkanı olarak göreve başlayan Trump, yemin töreninin ardından yaptığı ilk konuşmada, birçok alanda hızlı ve önemli değişiklikler yapacağı mesajını verdi.

Ülkenin ticaret sistemini de gözden geçirmeye başlayacağını belirten Trump, "Diğer ülkeleri zenginleştirmek için vatandaşlarımızı vergilendirmek yerine, vatandaşlarımızı zenginleştirmek için yabancı ülkelere tarife uygulayacağız." ifadelerini kullandı.

Görevinin ilk gününde enerjiden göçmenliğe kadar birçok konuda bir dizi başkanlık kararnamesi imzalayan Trump, ticaretle ilgili olarak da federal kurumlara kapsamlı bir inceleme yapma talimatı veren bir genelge yayımladı.

"Önce Amerika Ticaret Politikası" başlığıyla yayımlanan genelgede, Trump yönetiminin ticaret politikasını ulusal güvenliğin kritik bir bileşeni olarak ele aldığı vurgulandı.

Genelgeyle, ülkelerin haksız ticaret uygulamalarının ve döviz politikalarının incelenmesi talimatı verilirken, söz konusu incelemelerin tamamlanması için 1 Nisan'a kadar süre tanındı.

Uygulamayı planladığı tarifeler için 1 Şubat'ı işaret etti

Trump, Beyaz Saray'daki ilk gününde tarife politikasına dair herhangi bir somut adım atmasa da açıklamalarda bulundu.

Meksika ve Kanada'nın ABD'ye yasa dışı göçmen geçişini ve fentanil kaçakçılığını engellememesinden rahatsızlık duyan Trump, "Meksika ve Kanada için yüzde 25'lik (tarife) bir oran düşünüyoruz. 1 Şubat'ta uygulayacağımızı düşünüyorum." dedi.

Trump, geçen yıl kasım ayında yaptığı açıklamada, göreve geldiğinde ilk kararnamelerinden birinin Meksika ve Kanada'dan ABD'ye gelen tüm ürünlere yüzde 25'lik tarife uygulanmasını kapsayacağını belirtmişti.

Ayrıca Trump, görevinin ilk gününde yaptığı açıklamalarda, evrensel bir gümrük vergisi uygulamaya henüz hazır olmadığını ifade etti.

Çin'e de yüzde 10 oranında tarife uygulanmasının değerlendirildiğini açıkladı

Trump, salı günü düzenlediği basın toplantısında ise "Meksika ve Kanada'ya yönelik tarifeleri ABD-Meksika-Kanada Anlaşması (USMCA) müzakerelerini erkene almak için mi uygulamayı planladığına" dair soruya "Bununla hiçbir ilgisi yok." yanıtını verdi.

Meksika ve Kanada'nın sınırdan çok sayıda insanın ABD'ye geçişini durdurabilecekleri halde buna izin verdiklerini öne süren Trump, bu ülkelerden ABD'ye büyük miktarda fentanil girdiğini de tekrar dile getirdi.

Fentanil konusunun Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile görüşmesinde de gündeme geldiğini aktaran Trump, Çin'e de Meksika ve Kanada'ya gönderdikleri fentanil nedeniyle yüzde 10 gümrük vergisi uygulamayı değerlendirdiklerini, tarifeler için 1 Şubat tarihini düşündüklerini dile getirdi.

AB ve Rusya da Trump'ın hedefinde

AB'nin ABD'ye karşı ticaret fazlasından duyduğu rahatsızlığı dile getiren Trump, "Bu yüzden gümrük vergilerine maruz kalacaklar. Adaleti sağlamanın tek yolu bu." değerlendirmesinde bulundu.

Trump, çarşamba günü Truth Social adlı sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada ise tehditlerinin yönünü Rusya'ya çevirdi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e "Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek üzere anlaşmaya varın." çağrısında bulunan Trump, aksi halde Rusya'ya ciddi yaptırımlar ve gümrük vergileri getireceğini açıkladı.

Olası tarifelerin ekonomilere zarar vereceği öngörülüyor

Trump'ın tarife tehditlerini uygulamaya koyup koymayacağı ve bu tehditlerin bir müzakere taktiği mi yoksa gerçek bir politika adımı mı olduğu tartışılıyor.

Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü (PIIE) tarafından yayımlanan bir analize göre, tarifelerin ABD dahil ilgili tüm ekonomilere zarar vereceği öngörülüyor.

Tarifelerin uygulanmasının özellikle ABD, Kanada ve Meksika'da büyümeyi yavaşlatabileceği ve enflasyonu hızlandırabileceği öngörülüyor.

Trump'ın uygulamayı planladığı tarifelere Kanada ve Meksika'dan misilleme gelme ihtimali ise Kuzey Amerika'da birbirine entegre üretim hatları ve tedarik zincirleri için risk oluşturuyor.

Ancak, tarihin Trump'ın tehditleri doğrultusunda her zaman şekillenmediği hatırlatılıyor.

USMCA olarak adlandırılan ve ABD, Meksika ve Kanada'nın taraf olduğu serbest ticaret anlaşmasının, 2026 yılı için belirlenen gözden geçirilme tarihinin bu yıla çekilmesi halinde, anlaşmada tavizler verilerek tarifelerden kaçınılabileceği belirtiliyor.

{ "vars": { "account": "G-E1EN649QR9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }