Gündem

Şehitler Abidesi'nde Çanakkale Kara Savaşları'nın 110. yılı töreni düzenlendi

- Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı: - "Çanakkale ruhu, yalnızca geçmişe ait bir hatıra değil, bugünün ve yarının en güçlü motivasyonudur. Çünkü biz biliriz ki bağımsızlığını başkalarına emanet eden bir milletin geleceği yoktur"

Loading...

ÇANAKKALE (AA) - Çanakkale Kara Savaşları'nın 110. yılı dolayısıyla Türkiye'nin yanı sıra çok sayıda ülkeden temsilcilerin katılımıyla Şehitler Abidesi'nde anma töreni yapıldı.

Abide alanındaki tören, Türkiye Cumhuriyeti adına Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı'nın Atatürk Anıtı'na ay yıldız motifli çelengi bırakmasıyla başladı.

Saygı duruşunda bulunulması ve tören kıtası tarafından saygı atışı yapılmasının ardından program, İstiklal Marşı eşliğinde Türk bayrağının göndere çekilmesiyle devam etti.

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Yazgı, yaptığı konuşmada, tarihin en zorlu sınavlarından biri olan Çanakkale'de 110 yıl önce karşı karşıya gelen milletlerin, "Dünün hasımları, bugünün dostları" anlayışıyla burada bir araya gelmesinin, barışın ve ortak insanlık değerlerinin en anlamlı ifadesi olduğunu söyledi.

Çanakkale'nin sadece askeri bir başarı değil, bir milletin bağımsızlık tutkusunun, vatan sevgisinin ve hür yaşama iradesinin abideleştiği yer olduğunu belirten Yazgı, şöyle konuştu:

"Bu topraklarda toprağa düşen her bir Mehmetçik, bugün sahip olduğumuz özgürlük ve onurun temelini atmıştır. Çanakkale yalnızca bir cephe hattı değil, bir dirilişin, bir direnişin ve bir varoluş mücadelesinin adıdır. Seddülbahir'de, Arıburnu'nda, Conkbayırı'nda Mehmetçik sadece düşmana değil, emperyalizme, sömürüye ve tahakküme karşı da savaştı. Matematiksel üstünlüğün, teknik donanımın zafer getirmediği bu savaşta hesaba katılmayan ama sahada belirleyici olan bir güç vardı, Türk milletinin toprağına, bayrağına ve özgürlüğüne duyduğu sarsılmaz bağlılığı. O bağlılık sayesinde Mehmetçik yalnızca vatanını değil, aynı zamanda insanlığın onurunu da savundu. Sayıca, silahça üstün olanlara karşı, inanç, vatan sevgisi ve sarsılmaz bir iradeyle karşı durdu."

- "Kurşunla değil, imanla yazılan bir destandı Çanakkale"

Yazgı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum." sözünün, bu mücadeleyi tarihin en şanlı sayfalarına mühürlediğini ifade eden Yazgı, "O gün kurşunla değil, imanla yazılan bir destandı Çanakkale. Türk ordusunun kahramanlığı, milletimizin iradesi ve fedakarlığı, dünya tarihine unutulmaz bir iz bıraktı. Savaş meydanlarında sayılarla ölçülmeyen değerler vardı, Mehmetçik'in sarsılmaz imanı ve milletin duası." dedi.

Çanakkale'nin, Türk milletinin tarih boyunca nice badireler atlattığını ama asla boyun eğmediğini gösteren bir dönüm noktası olduğunu belirten Yazgı, şöyle devam etti:

"Dün Çanakkale'de toprağını canıyla savunan bu millet, bugün de yerli ve milli savunma sanayii atılımlarıyla aynı ruhu yaşatmaktadır. Kendi tankını, uçağını, gemisini, silahını üreten bir Türkiye, sadece küresel ölçekte de barışın teminatı olma yolunda ilerlemektedir. Geçmişte cephede vatanı savunan Mehmetçik'in mirasını bugün yerli ve milli teknolojilerle geleceğini inşa eden gençlerimiz onurla taşımaktadır. Bu bağlamda Çanakkale ruhu, yalnızca geçmişe ait bir hatıra değil, bugünün ve yarının en güçlü motivasyonudur. Çünkü biz biliriz ki bağımsızlığını başkalarına emanet eden bir milletin geleceği yoktur."

Yazgı, bugün de dünyanın birçok yerinde mazlumların aynı zulme direndiğini, kendi Çanakkale'lerini yaşadıklarını aktararak, Filistin'de çoğunluğu çocuk binlerce insan şehit olurken, insanlığın suskun, kadim şehirler yakılırken vicdanların sessiz kaldığını söyledi.

Bu milletin, geçmişte nasıl mazlumların yanında durduysa bugün de aynı duruşu sergilemekten vazgeçmeyeceğini belirten Yazgı, "Tarih bizi yalnızca savaşları kazanan değil, adaletin, merhametin ve insanlığın da sesi olan bir millet olarak yazmıştır, yazacaktır." diye konuştu.

Yazgı, Çanakkale'nin Türk milletinin tarih boyunca taşıdığı adalet duygusunun, barış arzusunun ve insanlık onuruna duyduğu saygının da simgesi olduğunu vurgulayarak, "Bu vesileyle, düşmanlıkların kardeşliğe, acıların anlayışa dönüştüğü bu topraklardan tüm dünyaya sevgi, saygı ve barış dolu bir gelecek için el ele verme çağrısı yapıyoruz." ifadesini kullandı.

- "Bu toprakların, şimdi huzurun ve barışın diyarıdır"

Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir de 110 yıl önce adeta kıyametin koptuğu bu topraklarda, Mehmetçiğin sıradağlar gibi durduğunu, kendisinden fiziki olarak kat kat üstün güçlere karşı vatanını aslanlar gibi savunduğunu, milletinin varlığı, vatanının bağımsızlığı ve kutsal değerlerine olan bağlılığı için canını hiçe saydığını, denizden de karadan da havadan da Çanakkale'yi geçilmez yaptığını söyledi.

Yok oluş sürecinde olduğu düşünülen Türk milletinin, Çanakkale'de ayağa kalktığını, tabiri caizse küllerinden yeniden doğduğunu ifade eden Kaşdemir, "Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bu topraklarda bir güneş gibi doğmuş ve milletimizin kalbindeki yerini almıştır. Binlerce Mehmetçik, sessiz ve mütevazı yaşamlarını, en sevdiklerini bırakarak Çanakkale'ye gelmiş, burada vatan savunmasında aslan kesilmiş, Çanakkale'yi geçilmez yapıp büyük bir zafer kazandıktan sonra sessiz ve mütevazı yaşamlarına geri dönmüştür." dedi.

- Törenden detaylar

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Yazgı, Birleşik Krallık Kraliyet Prensesi Anne ve beraberindekiler, Abide etrafında bulunan temsili şehit mezarlarına karanfil bıraktı, şehitlik anı defterini imzaladı ve dua etti.

Anma töreninde, Çanakkale'de şehit olan askerler için Kur'an-ı Kerim tilaveti yapıldı, dua edildi. Türk ve yabancı askerler, gaziler ve izciler tören geçişi yaptıktan sonra protokol üyeleri, Şehitler Abidesi'nin deniz tarafında kurulan alana geçti.

Türk Hava Kuvvetlerinin gösteri ekibi SOLOTÜRK'ün Çanakkale Boğazı üzerindeki gösterisiyle sona eren törende, Çanakkale Valisi Ömer Toraman, İkinci Kolordu Komutanı Tümgeneral Rasim Yaldız, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Biçen, Çanakkale Belediye Başkan Vekili İlhan Dehmen ve diğer ilgililer hazır bulundu.

Programa, Prenses Anne'nin eşi Sir Timothy James Hamilton Laurence, Avustralya Genel Valisi Samantha Mostyn, Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon ile Birleşik Krallık, Avustralya, Yeni Zelanda, Fransa, Pakistan, Afganistan, Avusturya, Kanada, Senegal, Pakistan, Macaristan, Hindistan ve Güney Afrika'dan büyükelçiler ve üst düzey yöneticiler katıldı.

{ "vars": { "account": "G-E1EN649QR9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }