Politika

MHP'li Zırhlıoğlu: Turizm için gerekli tüm imkânlar Bursa’mızda mevcuttur

MHP Bursa Milletvekili Fevzi Zırhlıoğlu, Uludağ Alan Başkanlığının kurulmasıyla Uludağ bölgesindeki farklı kurumların yetki çatışmaları ve bu durumun yarattığı kargaşaya son verildiğini belirtti.

MHP Bursa Milletvekili Fevzi Zırhlıoğlu, TBMM Genel Kurulunda Kültür ve Turizm Bakanlığının 2024 yılı bütçesi üzerinde konuştu.

MHP'li Zırhlıoğlu'nun açıklaması şu şekilde;

Bildiğiniz üzere 18 Ocak 2023 tarihinde kabul edilen 7432 sayılı Kanun ve 26 Ocak 2023 tarihli 117 sıra sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’yle Uludağ Alan Başkanlığı kurulmuştur. Doğal ve turistik değerler açısından büyük öneme sahip Uludağ’ın doğal sit alanları ve diğer korunan alanlarla birlikte jeolojik ve biyolojik varlıkların, su ve benzeri kaynak değerlerinin korunması, yaşatılması, geliştirilmesi, tanıtılması, planlanması, yönetilmesi ve denetlenmesi ile alanda yürütülen faaliyetlere ilişkin kurulan Uludağ Alan Başkanlığının Bursalı hemşehrilerimize, milletimize ve de ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

Geçtiğimiz üç yıldaki Covid-19 pandemisi ve ardından gelen küresel krizler tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de zorlu bir süreci yaşamamıza neden olmuştur. Bu zor süreç, hâliyle, turizm sektörünün noksanlıklarını daha da görünür kıldı; hem sektör temsilcileri hem de ilgili kamu kurumları ve bizler bu noktada geleceğe yönelik daha güçlü bir sektör kurmak için gerekli çalışmaları yapmak, mevcut araçlarımızı, yöntemlerimizi revize etmek ve yenilikler yapmak zorundayız. Bu durumun önemini küresel anlamda değerlendirmek ve hatırlatma yapmak gerekirse 27 Eylül tarihi Dünya Turizm Günü olarak geçmekte, Birleşmiş Milletler Turizm Örgütü 23-27 Eylül temasını “turizmi yeniden düşünmek” olarak belirlemiştir.

1963’te hizmete açılan, Türkiye’nin ilk teleferiği Bursa Teleferik’tir. Uludağ, dağ ve kış turizmi merkezi olmasına rağmen, kayak sezonu üç buçuk ayla sınırlıdır. Uludağ’daki kayak turizmini yeni pistler, kar parklarla on iki aya yaymak, sağlık turizmine katkı sağlamak, hem günübirlik turistlerin hem de konaklamalı turistlerin koordinasyonunun sağlanması, Uludağ’daki kayak tesislerinin standarda kavuşturulması, güvenli giriş ve çıkışların, park sorunlarının, turizm işletmelerinin doğal dokuya uygun bir şekilde yapılanmaları, Alan Başkanlığı sayesinde daha sağlıklı olacaktır.

Turizm için gerekli tüm imkânlar Bursa’mızda mevcuttur. Yalnızca doğru plan ve programla, özellikle kış turizmine hız kazandırıp dünya sıralamasında üst sıralara ulaşabiliriz. Alan Başkanlığının kurulmasıyla Uludağ bölgesinde farklı kurumların yetki çatışmaları ve bu durumun yarattığı kargaşaya da son verilmiştir. Kaldı ki Alan Başkanlığı içerisinde kurulan komisyon, yine bu kurumların temsilcileri ve uzmanlarından oluşmaktadır. Böylelikle, bölgenin korunması ve geliştirilmesi noktasında karar alma süreçleri hızlandırılacak, alınan kararların olası etkilerini nitelendiren yapım ve izleme faaliyetleri kolaylaşacaktır. Bölgenin daha uygun, daha etkili ve kontrollü yaklaşımlarla, kısaca proaktif bir anlayışla yönetilmesi gerekmektedir. Ayrıca, Uludağ’ın turizm tanıtımında ve sportif organizasyonlar için Çalışma Bakanlığının Uluslararası İşgücü Genel Müdürlüğü, Dışişleri Bakanlığı Yurtdışı Tanıtım ve Kültürel İşler Genel Müdürlüğü, İletişim Başkanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığının ilgili müdürlükleriyle istişare ederek çalışmasının, ortak projeler yürütmesinin müspet sonuçları olacağı inancındayız. Bursa'mıza güzel hizmetler yapacağına inandığımız Uludağ Alan Başkanlığının, tekrar, milletimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.

Çalışan sağlığını ve güvenliğini esas alarak 85 milyon vatandaşımıza doğrudan hizmet veren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, çalışma hayatındaki düzenin sürekliliğini sağlamak, denetimler yaparak iş gücü piyasasının yapısal sorunlarını çözmek, ekonomik büyümenin istihdama katkısını, iş gücüne katılım oranını ve istihdamı artırmak, sosyal adalet ve çalışma barışını yaygınlaştırmak için çalışmaktadır. Tüm dünyada etkisini hissettiren coronavirüs salgını, Rusya-Ukrayna savaşı ve küresel krizler nedeniyle tüm dünyanın zorluk içinde geçirdiği bu süreçte Türkiye, ortaya çıkan olumsuzlukları gidermek ve istihdamı korumak amacıyla hızlı bir şekilde karar almış, sosyal koruma ve ekonomik istikrar kalkanı destek programlarıyla önemli tedbirleri uygulamaya koymuştur.

Şubat ayında yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle mücbir sebep hâli ilan edilen illerde sigorta primleri altı ay süreyle ertelenmiş, bölgede bulunan iş yerlerinde işsiz kalınan süre kadar nakdî ücret desteği yapılması gibi milletimizin yararına birçok düzenleme yapılmıştır. Bu vesileyle, depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza tekrar Cenab-ı Hak’tan rahmet diliyorum. Alınan etkili tedbirler, istihdamdaki daralmayı sınırlandırmış ve süratle toparlanarak salgın öncesi seviyenin üzerine çıkması sağlanmıştır.

Ülkemiz bu dönemde OECD üyeleri arasında en fazla istihdam sağlayan ülkelerin başında gelmektedir. Orta vadeli programa göre, 2023 yılı genelinde istihdamın bir önceki yıla göre 902 bin kişi artması, iş gücüne katılma oranının 2022 yılındaki yüzde 53,1 seviyesinden artarak yüzde 53,7 seviyesine çıkması beklenmektedir.

2022 yılı itibarıyla Türkiye'de eğitim düzeylerine göre 15 yaşından büyükler için işsizliğin dağılımı incelendiğinde en yüksek işsizlik oranı lise mezunlarındadır. Eğitim düzeyine göre en yüksek istihdam ise yükseköğretimdedir. Bu noktada, çalışma hayatı, çalışan ve işveren haklarının dengeli bir şekilde korunmasına yönelik politikalar içerisinde eğitim hususunun önemini vurgulamak istiyorum. Türkiye’nin ileriye dönük istihdam ihtiyacının nitelik ve nicelik temelinde değerlendirilerek istihdam ve eğitim ilişkisinin kurulması, bu minval üzere eğitim planlaması yapılması da gerekmektedir. Bu çerçevede, başta Millî Eğitim Bakanlığı, üniversiteler, eğitim ile iş dünyası arasında köprü olan Mesleki Yeterlilik Kurumu, İŞKUR, İnsan Kaynakları Ofisi dâhil ilgili tüm kurum ve kuruluşların iştirakiyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımıza ve bizlere büyük sorumluluklar düşmektedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; çalışma hayatında yeni nesil çalışma modellerinin Türkiye’ye etkin biçimde entegre edilmesi ve yaygınlaştırılması bu süreçte önem kazanmıştır. Dijital dönüşüm ve iklim değişikliğinin iş gücü piyasasında oluşturduğu talebe yönelik olarak yeşil ekonomiyle uyumlu iş gücünün niteliğini geliştirmeliyiz. İşsizlikle mücadelenin temel faktörü istihdam dostu büyüme ve girişimcilik kapasitesidir. Girişimcilik kapasitesinin geliştirilmesi ve güçlendirilmesi için girişimcinin yatırım yapma, iş sahası açma, üretim ve ihracat yapma hususundaki her türlü çabası desteklenmelidir. Çağdaş normlarda endüstri ilişkilerinin tesisi için sendikalı işçileri ve toplu iş sözleşmeli iş yerlerinin artırılmasına destek sağlayacak düzenlemeler getirilmelidir. İş sağlığı ve güvenliğinin çağdaş oranlarda sağlanması için her türlü tedbir alınmaya devam edilmeli, bu alanda yürütülen hizmetlerin nitelik ve verimliliği daha da artırılmalı ve denetimler etkinleştirilmelidir. Kamu hizmetlerinin geliştirilmesi ve etkin şekilde sunulması için yeterli nicelikte ve nitelikte insan kaynağı büyük önem taşımaktadır. Bununla birlikte, çalışanlarımızın verimliliği ve kamu hizmet sunumunun etkinliği de öncelikli konulardandır. İşçi haklarını savunduğumuz gibi, kamu personelinin çalışma koşullarının iyileştirilmesi, personel yetersizliği, uzman kadrosunun yeterli düzeyde olmayışı, tazminat ve ikramiye hakları, mesai ücretleriyle sosyal ve özlük haklarının iyileştirilmesi gibi konuların adalet ve hakkaniyet doğrultusunda kamu personel rejiminin reforma tabi tutulmasını da gerekli görüyoruz.

Bir başka önemli konu, engelli bireylerimize yönelik olarak rehabilitasyon süreçlerinin artırılarak devamına ve özellikle bakımlarıyla ilgilenen başta anneler ve öğretmenlerimize verilen desteklerin artırılması önemlidir. Ayrıca engelli bireylerimizin vefatı hâlinde uzun yıllar çalışma hayatından uzak kalan anneler, kesilen aylıklarından dolayı ekonomik sıkıntı içerisine düşmektedir.

Çevresel devamlılığının sağlanması için mevcut insan kaynakları uygulamalarına çevre yönetimiyle ilgili hedeflerin de eklenmesi önemli hâle gelmiştir. Mesleki Yeterlilik Kurumu tarafından Yeşil Dönüşüm’e ilişkin mesleklerde ulusal meslek standardı hazırlama çalışmaları büyük oranda tamamlanmıştır. Kariyer yönetimini ve yaşam boyu öğrenmeyi destekleyen Mesleki Yeterlilik Kurumu, 902 adet Ulusal Meslek Standardı yayımlamış olup çalışmalarına devam etmektedir. Ülkemizin yapısal dinamiklerini göz önünde tutarak bölgesel ve küresel koşulları analiz ederek Türk ve Türkiye Yüzyılı vizyonuyla daha güçlü ve kapsayıcı politikaları uygulamaya devam etmemiz gerekmektedir.

Sözlerime son verirken 22 Aralık 1914 tarihinde Allahuekber Dağları’nda hem düşmana hem kara kışa meydan okuyan ve donarak şehit olan ecdadımızı rahmet ve minnetle anıyorum. Ayrıca, 27 aralık 1936 tarihinde vefat eden İstiklal Şairimizin kendi ifadeleriyle “O şiir bir daha yazılamaz, onu ben de yazamam. Onu yazmak için o günleri görmek, o günleri yaşamak lazım. O şiir artık benim değil, milletimin malıdır. Benim millete en kıymetli hediyem budur. Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın.” diyen İstiklal Marşı’mızın müellifi, şair ve mütefekkir Mehmet Akif Ersoy'un bu duasına canıgönülden amin diyor, merhuma Allah’tan rahmetler diliyorum.

{ "vars": { "account": "G-E1EN649QR9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }