Politika

MHP'li Öztürk: Her hain, bir gün mutlaka hainliğin bedelini ödeyecektir

MHP Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk, "Hainlere karşı mücadelemiz bakidir. Her hain, bir gün mutlaka hainliğin bedelini ödeyecektir." dedi

MHP Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk, TBMM Genel Kurulunda 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin 9. maddesi üzerinde konuştu.

MHP'li Öztürk'ün açıklaması şu şekilde;

Konuşmama geçmeden önce, dün akşam Irak’ın kuzeyinde teröristlerin hain saldırısı sonucu şehit düşen aziz kahraman evlatlarımıza yüce Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ve büyük Türk milletine başsağlığı diliyorum. Yaralı askerlerimizin de bir an önce sağlıklarına kavuşmasını temenni ediyorum.

Acımız derin lakin cennet müjdesi de şehitler için. ölümsüzlüğü tadan, Hazreti Peygamber’in yanında saf tutan onlar. Onların mukaddes kanları üstünde yükselir bu vatan. Kimsenin şüphesi olmasın ki hiçbir şehidin kanı yerde kalmaz. Türk devleti teröristlere ve onların destekçilerine meydan bırakmaz. Hainlere karşı olan mücadelemiz bakidir, her hain bir gün mutlaka hainliğin bedelini ödeyecektir; hesap sormazsak gök girsin kızıl çıksın. Ben bir kez daha aziz şehitlerimize yüce Allah’tan rahmet diliyor, ruhları şad olsun diyorum.

Konuşmamın bu bölümünde seçim bölgem ve memleketim Kırıkkale'yle ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Kırıkkale her ne kadar cumhuriyetle birlikte kentleşmiş ve 1989 yılında bir il olmuş olsa da kültürü, tarihi, sosyoekonomik yapısı itibarıyla kadim bir şehirdir. Zira farklı medeniyetlere ve kültürlere ev sahipliği yapmış olan Kırıkkale bunların izlerini hâlen bünyesinde barındırmaktadır. Kırıkkale, aynı zamanda Makine ve Kimya Ensdüstrisi kurumu, TÜPRAŞ rafinerisi, organize sanayi bölgeleri, tuz madeni işletmeleriyle İç Anadolu'nun ve çevresinin de ekonomik olarak önemli noktalarından biridir.

Kırıkkale, stratejik mevki ve birçok yönden avantajlı bir konuma sahip olması hasebiyle cumhuriyetimizin kurucu kadroları tarafından savunma sanayinin merkezi olarak kurgulanmıştır. Bu minvalde cumhuriyetimizin 100’üncü yılını idrak ettiğimiz bugünlerde, Kırıkkale’nin savunma merkezi hâline geldiğine hep birlikte şahitlik etmekteyiz. Zira, Kırıkkale bugün savunma sanayimizin temelini teşkil eden kurumları bünyesinde barındırmakta, yetiştirdiği evlatlar da bu kurumlar aracılığıyla ülkesine hizmet etme yarışında ve ülkesinin dünyada söz sahibi olması noktasında üzerine düşen gayreti fazlasıyla yapmaktadır. 1928 yılında Makine Kimya Kurumlarının kurulmasıyla başlayan atılımlar, bugün Türkiye'de ilk olma özelliğini teşkil eden Silah İhtisas Organize Sanayi Bölgesi, ROKETSAN, Kırıkkale Üniversitesi, teknokent ve çeşitli özel sektör kuruluşlarıyla Anadolu'nun bağrında savunma sanayi üssü olma özelliğini taşımaktadır. Kırıkkale’nin bu özelliğini tahkim edebilmesi ve sürdürebilmesi için ek yatırımlara, teşviklere ve desteklere ihtiyacı bulunmaktadır. Zira, her an gelişen dünyada yenilikleri ve çağı yakalamak gerekmektedir. Bu kapsamda, ASELSAN ve HAVELSAN gibi kamu kuruluşları ile özel sektörün önde gelen diğer kuruluşlarının Kırıkkale’de yatırım yapması için gerekli çalışmaları yapmak hepimizin üzerine düşen bir görevdir. Buna yönelik olarak kısa süre önce de sevindirici bir gelişme yaşanmıştır. Cumhur İttifakı’mızın takipleri ve çalışmalarıyla, Sayın Cumhurbaşkanımızın takdirleriyle, 7 Aralık 2023 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan kararla Kırıkkale’de yapılacak ROKETSAN tesisinin ve bu tesise bağlı projelerin devlet desteği alacağı duyurulmuştur. Birileri Türkiye'yi aşağı çekmek isterken ve buna uğraşırken Cumhur İttifakı, Türkiye'nin güvenli ve huzurlu geleceği için, yarınlar için, Türk ve Türkiye Yüzyılı’nı imar ve ihya için mücadele vermektedir. Kırıkkale’nin bir evladı ve Kırıkkale Milletvekili olarak bu şuurla memleketimize yapılacak her türlü yatırımı destekleyeceğimi, Kırıkkale’nin ihyası noktasında elimden gelen tüm gayreti göstereceğimi buradan ifade etmek isterim.

Kırıkkale’nin bazı beklentileri ve talepleri de bulunmaktadır elbette. Makine ve Kimya Endüstrisi Fikret Karabudak Stadyum’uyla ilgili Gençlik ve Spor Bakanlığının gerekli çalışmaları yaptığını biliyoruz. Kırıkkaleli sporseverlerin heyecanla ve merakla beklediği Fikret Karabudak Stadyumu’nun yenileme çalışmalarının da bir an önce tamamlanmasını da arzu etmekteyiz. Kırıkkale’mizin bir diğer talebi de 25 yataklı Keskin Devlet Hastanesi Projesi’nin Sağlık Bakanlığımızın 2024 yatırım programına alınması ve yeni yılda hemşehrilerimizin hizmetine sunulmasıdır.

Kırıkkale'ye yapılacak yatırımların alacağı teşvik ve desteğin kapsamının genişletilmesi, bunun için de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Kırıkkale’yi 5’inci teşvik bölgesi kapsamında değerlendirmesi ve yatırımcılara gerekli kolaylığı sağlaması gerekmektedir. Ayrıca, Kırıkkale'de 3 tane organize sanayi bölgesi bulunmaktadır. Bu organize sanayi bölgelerinin kapasiteleri de büyük oranda dolmuş durumdadır. Bu da ek organize sanayi bölgelerini ve buna yönelik projeleri elzem hâle getirmektedir. Bu noktada daha önce oluşturulan Silah İhtisas OSB gibi ROKETSAN’a ve yeni gelecek büyük yatırımcılara ek parça ve malzeme temin edecek kuruluşların yer alacağı Roket İhtisas Organize Sanayi Bölgesi, Havacılık İhtisas Organize Sanayi Bölgesi ve Uzay İhtisas Organize Sanayi Bölgesi gibi projelerin bir an önce hayata geçirilmesi gerekmektedir. Yetişmiş insan gücünün daha da genişletilmesi ve geleceğe hazırlanması için Kırıkkale'de bu alanlara yönelik uzmanlaştıracak meslek liselerinin kurulması da gerekmektedir. Hangi alanda faaliyet gösterirse göstersin her sektör yalnızca yetişmiş ve uzmanlaşmış insan gücüyle gelişir, büyür ve söz sahibi olur.

Konuşmamın bu aşamasında, Türkiye’mizin ve ilimizin gurur kaynağı olan Makine ve Kimya Endüstrisi hakkında bazı suçları değinmek istiyorum. Ülkemizin en köklü savunma sanayisi şirketi olan Makine ve Kimya Endüstrisi, 10 fabrika ve 2 işletme müdürlüğüyle faaliyetlerine devam etmekte, ordumuzun ve güvenlik güçlerimizin ihtiyaçlarının azami iyi imkânlarla sağlanması, yerli ve millî olarak karşılanması noktasında Türk ve Türkiye Yüzyılı vizyonuyla üretimlerini sürdürmektedir. Bu köklü kurumumuz, cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar ihtiyaç duyduğumuz harp araç ve gereçleri ile muhtelif mühimmat üretimlerini kahraman ordumuzun kullanımına sunmuştur. Farklı kalibrede silah sistemlerini üretme kabiliyetine sahip bu güzide şirketimiz üstlendiği tarihî ve mukaddes misyonun bir gereği olarak ordumuzun ve güvenlik güçlerimizin ihtiyaçlarını karşılamaya devam etmektedir. Makine ve Kimya Endüstrisi hayata geçirdiği ve hâlen devam eden yüksek bütçeli yatırım projelerinin yanı sıra envanterimizde olmayan ve ithalatta bağımlı olduğumuz harp araç ve gereçlerinin yerlileştirilmesi amacıyla 100’ün üzerinde AR-GE projesi yürütmektedir ki oldukça önemli ve değerlidir bu projeler ki katma değeri oldukça yüksektir.

Yine, 7 bin tonluk pres yatırımı, modüler sevk barutu sistemleri, hafif silah mühimmatı, uzun ve kısa menzilli topçu mühimmatı, havan mühimmatı gibi mevcut kapasitelerinin artırılmasına yönelik yatırımlar ile yurt dışından tedarik edilen kritik kimyasalların millîleştirilmesi ve sürdürülebilir tedariki için çok çeşitli yatırımlar Makine ve Kimya tarafından programa dâhil edilmiştir. Ordumuzun ve güvenlik güçlerimizin ihtiyaçlarını karşılamak üzere görevini icra eden Makine ve Kimya Endüstrisi, ürün ve kabiliyetlerinin sürdürülebilir ihracatının sağlanması da hedef edinerek pazarlama faaliyetlerini yürütmektedir. Bu hedefi destekleyecek şekilde, her sene artarak devam eden ihracat projeleri kapsamında, Avrupa Birliği ve NATO üye ülkeleri de dâhil olmak üzere şimdiye kadar toplam 61 farklı ülkeye ihracat gerçekleştirmiştir.

Yurt içi pazarlama ve satış faaliyetleri kapsamında, Millî Deniz Topu’nun AR-GE’sinin tamamlanıp seri üretime geçilmesi dolayısıyla yurt dışına bağımlı olduğumuz bir platform daha tamamen millîleştirilmiştir. Yetiştirdiği insan kaynağıyla bir okul, geliştirdiği teknolojilerle de bir ekol olan Makine ve Kimya Endüstrisi, savunma sanayi sektörünün ihtiyaç duyduğu nitelikli insan kaynağını temin ve istihdam etmek noktasında ülkemizin önde gelen şirketlerindendir. Yaklaşık 1.700 personel istihdam eden Makine ve Kimya Endüstrisi, yeni insan kaynağı ve yüksek katma değerli üretimleriyle ülke ekonomisine doğrudan ve dolaylı katkı sunarak Türk milletinin hizmetinde olmaya devam edecektir.

Ben buradan Millî Savunma Bakanımızın dikkatine sunmak üzere özellikle şunu da söylemek istiyorum: Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumunda taşeron şirketlerde çalışan -temizlik, güvenlik birimi, itfaiye gibi- çalışanların da Makine Kimyanın kendi bünyesinde kadroya alınması hususunda bir inisiyatif alınması gerektiğini özellikle belirtiyor, bütçenin tekrar hayırlı olmasını diliyor, Genel Kurulu bir kez daha tekraren saygıyla selamlıyorum. 

{ "vars": { "account": "G-E1EN649QR9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }