MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada CHP'li belediyelerin sosyal güvenlik prim borçlarını ödememesi konusuna tepki gösterdi MHP'li Karakaya'nın açıklamaları şöyle:
"
Hükümetin, sosyal güvenlik prim borçlarını ödemeyen belediyelere çağrıda bulunmasıyla başlayan tartışmalar her geçen gün farklı bir boyutuyla sürmektedir.
Bir kamu kurumunun bir başka kamu kurumuna olan borcunu ödememe veya geciktirme eğilimi kamu yönetimi geleneğimizde maalesef hep olmuştur. Belediyelerimizin bu konulardaki sicilleri de genellikle bozuktur.
Resmi kaynaklar; belediyelerimizin ödenmemiş prim borçlarını 96 milyar TL olarak duyurdu. Bu büyüklükteki bir paranın sosyal güvenlik sistemine vaktinde girmemiş olmasının çalışanların başta sağlık olmak üzere sosyal güvenlik kurumları üzerinden aldıkları hizmetler ile emekli maaş güvencesi açısından doğuracağı riskleri çok iyi analiz etmeliyiz.
Sosyal güvenlik sistemimiz esas itibariyle dağıtım finansman modeline göre çalışır. Hali hazırda (aktif) çalışanların ücretinden kesilen ve işverenden alınan sosyal güvenlik primlerinden oluşan gelir, mevcut emeklilere veya hak sahiplerine emekli aylığı olarak ödenir.
Primlerin zamanında zamanında sosyal güvenlik kurumuna ödenmesi, özellikle emekli maaşlarının güvence altına alınması açısından son derece önemlidir. Aksi halde aktüeryal kayıplara neden olacağından, zaten kendi kendini döndüremeyen sosyal güvenlik sistemimiz daha fazla sıkıntıya girer. Bunun en büyük zararını da maalesef emeklilerimiz görür.
Son dönemde belediyelerin prim borçları üzerinden yapılan tartışmalar, bazı gerçeklerin daha görünür ve anlaşılır olmasını da sağladı.
Bu belediyeler prim borçlarını ödemeyerek sosyal güvenlik sistemine zarar vermektedirler. Esas itibariyle sosyal güvenlik primlerini ucuz bir finans kaynağı olarak görmek veya ‘devlet belediyeye el mi koyacak’diyerek ödememek sisteme de, çalışana da emekliye de yapılabilecek en büyük kötülüktür.
Belediyelerin prim borçları ile ilgili konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Şimdilik ne öderiz ne inkar ederiz.” sözleriyle zaten sorunlu olan bir alanı daha da sorunlu hale getirmek istemiştir. Bununla birlikte “Çünkü bu borcun neredeyse tamamını sizin belediyeler yaptı" diyerek devlette devamlılık esasını hiçe saydı.
İşin gerçeği de öyle değildi. SGK’ya en çok borcu olan 5 belediye sırasıyla:
📍Ankara
📍İzmir
📍İstanbul
📍Adana ve Şişli Belediyesi olarak duyuruldu.
Bu 5 belediyenin tamamı bir önceki dönemde yine CHP tarafından yönetilen belediyelerdi ve toplam borçların önemli bir kısmı da bu kapsamdaki CHP’li belediyelere aitti.
Yüklü borcu olan başta İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanları önemli meblağlara ulaşmış ödemedikleri sosyal güvenlik primlerini, yani SGK’nın parasını, yani emeklinin hakkını belediye işleri için harcadıklarını itiraf ederek, ödeme niyetinde olmadıklarını da ima ettiler. Son zamanlarda emeklinin adını dillerinden düşürmeyenler, emeklinin parasını kendi seçim reklamları da dahil olmak üzere belediye iş ve hizmetlerinde kullanmışlar. Bir başka deyişle kendilerini kurtarmak için sosyal güvenliği ateşe vermekten çekinmemişlerdir.
Emekli vatandaşlarımızı tamamen siyasete malzeme yapma gayesiyle hareket edenler, eğer devlete ve millete katkı sunmak istiyorlarsa yapmaları gereken öncelikli ilk şey SGK’ya olan borçlarını ödemektir.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 3,3 milyar TL prim borcu ortada dururken Paris sefasını da emeklilerimiz mutlaka
değerlendirecektir.
Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel tarafından Paris'te açılan İstanbul Evi’nin günlük kirasının 300 bin Euro olduğu iddia edilmiş ve sözün bittiği yere gelinmiştir. (Yaklaşık 10 Milyon TL)
Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu ile onlarca belediye başkanı ve CHP’li yöneticinin derin yoksulluk var sloganıyla Paris’te gününü gün etmesinin izahı mümkün değildir."
Hükümetin, sosyal güvenlik prim borçlarını ödemeyen belediyelere çağrıda bulunmasıyla başlayan tartışmalar her geçen gün farklı bir boyutuyla sürmektedir.
— Prof. Dr. Mevlüt KARAKAYA🇹🇷 (@KarakayaMevlut) August 9, 2024
Bir kamu kurumunun bir başka kamu kurumuna olan borcunu ödememe veya geciktirme eğilimi kamu yönetimi geleneğimizde…