MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, küresel düzeyde vergi kaçakçılığı konusu Parlamentolar Arası Birliği’nin 149’uncu Genel Kurul çalışmalarına katıldı. MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, 15 Ekim 2024 tarihinde Sürdürülebilir Kalkınma Komitesi'nin toplantısında, küresel düzeyde vergi kaçakçılığına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
MHP'li Karakaya, konuşmasında şu noktalara değindi:
- 2030 Hedefleri: Küresel vergi kaçakçılığı, 2030 hedeflerine ulaşmada belirleyici bir rol oynamaktadır.
- Eşitsizliklerin Artması: Çok uluslu şirketlerin vergi sistemleri arasındaki boşlukları kullanması, küresel eşitsizliklerin azaltılmasını engellemektedir.
- Uluslararası İş Birliği: Mevcut sorunları aşmak için çok taraflı iş birliği ve küresel standartların ulusal mevzuatla uyumlu hale getirilmesi gerekmektedir.
- OECD ve G20’nin Rolü: OECD ve G20 tarafından oluşturulan “Matrah Aşındırma ve Kâr Kaydırmayı Önleme (BEPS) Kapsayıcı Çerçevesi”, bu konuda önemli bir iş birliği zemini sunmaktadır.
- Türkiye’nin Adımları: Türkiye, Temmuz ayında Kurumlar Vergisi Kanunu’nda yaptığı değişikliklerle OECD standartlarıyla uyumlu hale getirilmek için önemli adımlar atmıştır. Bu düzenlemeyle, çok uluslu iş gruplarının 750 milyon avro Türk lirası karşılığını aşan kazançları yerel ve küresel asgari kurumlar vergisine tabi olacaktır.
Küresel adil bir finans sistemi için küresel düzeyde kurumlar vergisi kaçakçılığı ve bu husustaki parlamenter stratejiler
Kurumlaşa vergisinin kaçırılmasından ötürü küresel düzeyde devletlerin yıllık 200 ila 600 milyar dolar (bazı ölçümlere göre çok daha fazla) gelir kaybı olduğunun değerlendirildiği toplantıda, ağırlıklı olarak parlamentoların bu konuda neler yapılabileceği tartışıldı.
Toplantıyı takip eden komisyon üyesi çok sayıdaki ülkenin parlamenterlerinin söz aldığı panelde, milletvekilleri ülkelerindeki düzenlemeler ve konuya ilişkin görüş ve düşüncelerini paylaştı.
Sürdürülebilir Kalkınma Komitesi Üyesi MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya da panelde söz alarak bazı açıklamalarda bulundu:
MHP'li Karakaya komiteye hitabında aşağıdaki hususlara değindi:
Tartışmakta olduğumuz konu şüphesiz ki, 2030 hedeflerine ulaşmada belirleyici bir role sahiptir. Çünkü çok uluslu işletmelerin farklı ülkelerin vergi sistemleri arasındaki boşluklardan yararlanarak kârlarını kaydırmaları, tüm ülkeleri etkiyen global bir sorun olarak karşımızda duruyor. Bu durum, küresel ölçekte eşitsizliklerin azaltılması ve insan onuruna yakışır bir ekonomik büyümenin elde edilmesi noktasında önemli bir engel oluşturuyor.
Mevcut sorunu aşmak için bir yandan çok taraflı iş birliğine ihtiyaç duyulurken diğer yandan küresel düzeyde belirlenen standartların ulusal mevzuat düzenlemeleriyle uyumlu hale getirilmesi gerekmektedir. Malumları olduğu üzere, bu çerçevede Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü (OECD) ve G20 tarafından hayata geçirilen “Matrah Aşındırma ve Kâr Kaydırmayı Önleme (BEPS) Kapsayıcı Çerçevesi”, ülkelere önemli bir iş birliği zemini sağlıyor.
Benzer şekilde Küresel Matrah Aşınmayı Önleme Model Kuralları ulusal mevzuatları yeknesak hale getirmede kritik rol oynuyor.
Halihazırda 145 ülkenin yer aldığı Kapsayıcı Çerçevede ilgili standartların benimsenmesi ve geliştirilmesi soruna yönelik bütüncül bir yaklaşım
sağlanması açısından oldukça önem arz ediyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak temmuz ayında Kurumlar Vergisi Kanunu’nda gerçekleştirdiğimiz birtakım değişiklikler ile ilgili mevzuatımızı OECD standartları ile uyumlu hale getirme noktasında önemli adımlar attık.
Düzenleme kapsamında, çok uluslu iş grupları iştiraklerinin ilgili hesap döneminde 750 milyon avro Türk lirası karşılığını aşan kazançları “yerel ve küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisine” tabi olacak. Bu düzenleme ile birlikte söz konusu boşluktan ötürü meydana gelen gelir kayıplarının sona ereceğini düşünüyoruz. İnanıyorum ki, benzer düzenlemeleri hayata geçiren ülke sayısı arttıkça küresel ölçekte daha koordine bir küresel asgari kurumlar vergisi düzenine ulaşacağız. Daha adil, şeffaf ve sürdürülebilir bir küresel finans sistemi inşa edilirken ülkeler ve toplumlar arasındaki eşitsizliklerin azaltılması ve herkes için kapsayıcı bir ekonomik büyümenin sağlanması elzem görünmektedir. Umuyorum ki, oturum çerçevesinde gerçekleştirdiğimiz tartışmalar somut politikaların oluşturulmasında ve söz konusu hedeflere ulaşılmasında önemli katkılar sağlayacaktır. Sözlerime son verirken tüm katılımcıları sevgi ve muhabbetle selamlıyor, çalışmalarında kolaylıklar diliyorum.” dedi.