MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş, İçişleri Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı bütçeleri üzerinde konuştu.
MHP'li Erbaş'ın açıklaması şu şekilde;
Bugün burada ülkemizin güvenliği, refahı ve geleceği için sürdürdüğümüz kararlı mücadeleye dair gelinen noktayı değerlendirmek, hedeflerimizi ve ihtiyaçlarımızı paylaşmak amacıyla bir aradayız. 2024 yılı ülkemizin huzuru ve refahı için atılan büyük adımların, dökülen terlerin ve verilen mücadelelerin meyve verdiği bir yıl olmuştur ancak geldiğimiz bu noktada daha büyük başarılara ulaşmak ve köklü çözümler üretmek için de güçlü bir iradeyle sürdürmeliyiz çalışmalarımızı.
Güvenlik güçlerimizin fedakârlıkları sayesinde 2024 yılında terörle mücadelede tarihî başarılar elde edilmiştir. Bakanlığımızın verilerine göre, 2.100'den fazla terörist etkisiz hâle getirilmiş, 100'ün üzerinde saldırı engellenmiştir. Bu rakamlar sadece bir başarı göstergesi değil, aynı zamanda bu rakamların ötesinde verdiğimiz mücadele terör örgütlerine bir mesajdır. Türkiye'nin huzurunu bozmaya çalışan hiçbir unsura boyun eğmeyeceğiz. 2025 yılına girerken hedefimiz terörün tamamen sona erdirildiği ve barışın kalıcı hâle geldiği bir Türkiye'yi inşa etmektir. Bu bağlamda sınır güvenliğimizin artırılmasından bölgesel iş birliklerine kadar geniş bir yelpazede çalışmalarımızı sürdürmeliyiz. Terör örgütlerine karşı yalnızca askerî değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik tedbirler de alınarak kalıcı çözümler üretmeliyiz. Her bir vatandaşımızın güven içinde yaşadığı bir Türkiye bizim için bir hedef değil, bir mecburiyettir. Denizlerdeki güvenliğimizi sağlamak yalnızca sınır güvenliğimiz için değil, aynı zamanda ekonomik çıkarlarımız için de büyük önem taşımaktadır. Sahil Güvenlik birimlerimizin daha etkin çalışabilmesi adına araç ve ekipman kapasitesini mutlaka artırmalıyız.
Uyuşturucuyla mücadele yalnızca bir güvenlik sorunu değil, aynı zamanda bir gelecek meselesidir. 2024 yılında gerçekleştirilen 15 binin üzerinde operasyonda 80 tonun üzerinde uyuşturucu madde ele geçirilmiştir, 5 binden fazla kişi gözaltına alınmıştır. Ancak bu başarılar yalnızca operasyonel düzeyde kalmaması gerektiğini biliyoruz. Uyuşturucuyla mücadelede aile yapısını güçlendirmek, gençlerimizi bilinçlendirmek ve toplumsal dayanışmayı artırmak hayati bir önem taşımaktadır. Aile içi eğitim gençlerimizi bu tür tehlikelerden koruyacak en güçlü kalkanımızdır. Ailelerin çocuklarını bu tür tehditlerden koruyacak bilgi ve donanıma sahip olmaları geniş kapsamlı eğitim programları başlatılmalıdır. Bunun yanı sıra kolluk kuvvetlerimiz işe alım sürecinde uyuşturucu testinden ileri testleri zorunluluk hâline getirilmeli, hem bu mücadelede kararlılığımızı hem de toplumumuzun bu konudaki sıfır tolerans yaklaşımını güçlendirecektir. Güvenlik güçlerimizin fedakârlıkları hepimizin takdirini kazanmıştır. Onların motivasyonlarını artıracak adımlar atmak da bizlerin sorumluluğundadır. Özellikle şark görevlerinde yaşanan sık yer değişiklikleri polis ve jandarma personelimizin aile düzenini ve çocuklarının eğitim hayatını olumsuz etkilemektedir. Şark görevlerinin tek bir uzun dönemle sınırlandırılması gerektiğini düşünmekteyiz. Ayrıca, jandarma ve emniyet arasında maaş ve rütbe dengelerinin adil bir şekilde düzenlenmesi güvenlik güçlerimizin motivasyonlarını artıracak ve görevlerini daha büyük bir azimle yerine getirmelerine imkân sağlayacaktır. Kolluk kuvvetleri arasında yetki alanları yeniden belirlenmeli, örneğin büyükşehirde kırsal olmayan bölgelerin jandarma sorumluluk alanından çıkarılarak polis denetimine devredilmesi yetki sınırlarını netleştirecek ve hizmetlerin daha hızlı bir şekilde sunulmasını sağlayacaktır.
Son dönemlerde artan telefon dolandırıcılığı ve siber suçlar vatandaşlarımızın mağduriyetine ve toplumsal güven kaybına neden olmaktadır. Bu durum yalnızca bireysel bir sorun değil, toplumun güvenlik algısını da zedeleyen bir tehdittir. Bu sorunların çözümü teknolojik altyapının güçlendirilmesinden geçmektedir. İçişleri Bakanlığımız bu konuda bilgilendirme kampanyalarını artırmalı, caydırıcı cezalar uygulanmalı ve siber suçlarla mücadelede daha donanımlı ekipler oluşturulmalıdır. Teknolojiyi suçla mücadelede etkili bir araç olarak kullanırken toplum bilincini de artırmak temel hedefimiz olmalıdır.
Trafik güvenliği toplum huzurunun ayrılmaz bir parçasıdır ancak son dönemde uygulamaya konulan akıllı kavşak sistemleri, bazen kazalara davetiye çıkaran bir hâl almıştır. Avrupa ülkelerinde bir bile sınırlı şekilde uygulanan bu sistemler, ülkemizde yerel koşullar göz önüne alınarak yeniden değerlendirilmelidir. Bu tip projeler, Karayolları Genel Müdürlüğü ve trafik birimlerinin iş birliğiyle yerel ihtiyaçlar doğrultusunda tasarlanmalıdır. Karayollarının ve trafik uzmanlarının görüşleri alınarak yapılacak düzenlemeler, trafik kazalarının azaltılmasına ve insan hayatının korunmasına büyük katkı sağlayacaktır. Her bir hayat, alınan doğru kararla kurtarılabilir.
Deprem asla unutulmaması gereken felaketlerdendir ve tedbir gerektirir. Kütahya gibi deprem riski yüksek bölgelerde AFAD'ın daha etkin bir şekilde yapılanması gerekmektedir. Bu bağlamda AFAD'ın daha gelişmiş ekipmanlarının Kütahya bölgesine gönderilmesi ve burada bir deprem üssünün oluşturulması öncelikli hedeflerimiz arasında yer almalıdır. Deprem riskiyle mücadele ederken erken hazırlık ve doğru planlama olası kayıpları en aza indirecektir. Unutulmamalıdır ki felakete hazır olan felaketle baş edebilir. Mustafa Kemal Atatürk'ün "Felaket başa gelmeden önce önlem almak başa geldikten sonra çare aramaktan daha iyidir." sözü afet yönetimi için bize bir rehber olmalıdır.
2025 yılı güvenlikten sosyal refaha kadar her alanda daha büyük hedeflere ulaşmayı amaçladığımız bir yıl olacaktır. Terör, uyuşturucu ve suçlularla mücadelede yeni başarılar elde etmek, güvenlik kuvvetlerimizin motivasyonunu artırmak ve milletimizin huzurunu kalıcı kılmak için hep birlikte kararlı adımlar atmalıyız. Attığımız her adım, Türkiye'nin daha güçlü ve daha huzurlu yarınları içindir. Unutulmamalıdır ki her başarı milletimizin huzur ve güvenliği için dökülen terlerin ve yapılan fedakârlıkların bir sonucudur. Bunları yaparken kurumlarımızın hukuka bağlılığı esastır. Hukukun üstünlüğünü kabul eden, devlete sadakati tam, liyakatli kadroların oluşturulması için de elimizden geleni yapmalıyız. Bakanlığımızın organize suç örgütlerine, zehir tacirlerine, göçmen kaçakçılarına ve suç örgütlerine yönelik yapmış olduğu ve bundan sonra da yapacağı operasyonları memnuniyetle takip edeceğiz.
Şu anda ülkemizden ayrılan yabancıların tamamı kayıtlı bir şekilde ülkemizden çıkış yapmaktadır, İçişleri Bakanlığımız duruma tamamen hâkimdir. Özetle, olağanüstü şartlarda ülkemize düzensiz bir şekilde giriş yapan yabancıların artık ülkemizden düzenli bir şekilde çıkışı sağlanmaktadır.
Konuşmamı bitirirken başta İçişleri Bakanımız olmak üzere, Emniyet Genel Müdürlüğüne, Jandarma Genel Komutanlığına, Sahil Güvenlik Komutanlığına ve tüm Bakanlık ekibine şahsım ve partim adına başarılar dilerim.