Politika

MHP'li Dora: Kahramanmaraş bizim sadece memleketimiz değil benliğimiz, yaşam kaynağımız ve hayallerimizdir

MHP Kahramanmaraş Milletvekili Zuhal Karakoç Dora, ''Kahramanmaraş bizim sadece memleketimiz değil benliğimiz, yaşam kaynağımız ve hayallerimizdir. Benliğimizi ve şahsi hayat istikametimizi bu mümbit beldenin kaderinden ve kederinden bağımsız düşünemiyoruz.'' dedi

MHP Kahramanmaraş Milletvekili Zuhal Karakoç Dora, 6 Şubat 2023 tarihli Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıl dönümü sebebiyle gündem dışı konuştu.

MHP'li Dora'nın açıklaması şu şekilde;

Hayatlarımızı alt üst eden depremlerin üzerinden tam bir yıl geçti ve kalplerimizin Kahramanmaraş’ta Malatya’da Hatay’da Adana’da Adıyaman’da Osmaniye’de Şanlıurfa’da Gaziantep’te Diyarbakır’da, Kilis’te ve Elazığ’da attığı 6 Şubat hepimizin yaşamında önemli bir dönüm noktası oldu.

5 Şubat gecesi bizim için en uzun geceydi ve uyandığımızda hiçbir şey artık eskisi gibi değildi, bizler dahil! 6 Şubat sabahına kimimiz bir daha uyanamadı uyanabilenlerimizse bir daha hiç uyuyamadı. Kimliğini teşhis etmekte zorlandığımız yakınlarımızın bedenlerini ararken bir gün artık kendimizi teşhis etmekte zorlanacağımız aklımıza bile gelmezdi. Evet bizler artık kendimizi teşhis edemiyoruz zira artık hiçbirimiz aynı insan değiliz. Yitip giden yuvalarımızın, enkaz altındaki şehirlerimizin altında çocukluğumuzla birlikte kimliklerimiz ve benliklerimiz de kaldı.

İşte bu hissiyat içinde depremden etkilenen 11 şehrimizi yeniden ayağa kaldırma paydasında birleşen gönüllerin iradesi ile tüm kayıplarımızın acısını kalplerimize mühürleyerek ortak acıları ve ortak sevinçleri en derinden paylaşmış olduğumuz bir yılın dönümünü anmaktayız.

Biz Kahramanmaraşlılar; genç, yaşlı, kadın ve çocuk demeden 12 Şubat’ta Türk Kurtuluş Savaşına adımızı altın harflerle yazdırmış bir zümreyiz. Hamurumuzda olan bu vakur kahramanlık cevheri ile de bundan bir yıl önce asrın felaketinde de cihana emsal bir duruş sergiledik.

Kahramanmaraş’ımızın her bir evladı kendi canının güvenliğine verdiği önemden daha çok bir başkasının yarasını sarmak için çabaladı, kendisinden daha muhtaç olanın ihtiyacına koştu ve her şeyden önemlisi laf üretmek için değil çare üretmek için çabaladı. Emsali yüzyılda görülmemiş ölçekteki bu felaketin zararlarını en aza indirmek için devlet ve millet el ele vermiş muazzam ölçekte arama, kurtarma, insani yardım faaliyetleri ile yeniden imar ve rehabilitasyon hamleleri icra etmiştir.

Bizler yüce Türk Milleti olarak böylesine büyük bir felaketin ardından olağanüstü çalışmalarla insan tahayyüllünün ötesinde işler başardık. Ve bu işler sadece başlangıç noktamızı belirledi!

Son depremzedenin de güvenli bir şekilde yuvasına kavuştuğunu görmeden, en umutsuzunun yüzünü güldürmeyi başarmadan, kendi evlatlarımızın yüzüne memleketimizdeki ihtiyaç sahibi yaşıtlarına hizmet etmiş olmanın güveniyle bakmadan bu yoldan geri dönmeme kararlılığında olduğumuzu buradan bir kez daha vurgulamak isterim.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk Nutuk’ta şöyle der: “Felaket başa gelmeden evvel, onu önleyecek ve ona karşı savunulacak önlemleri düşünmek gerekir. Geldikten sonra dövünmenin yararı yoktur.” Bu nedenle Kahramanmaraş’ımız başta olmak üzere afete dirençli örnek şehirler inşa etmek için her fırsatta “yardım değil, yatırım zamanı” olduğunu dile getirdim. Getirmeye de devam edeceğim.

Kahramanmaraş başta olmak üzere deprem bölgesinin “yatırımda öncelikli bölge” özel statüsünde ele alınarak teşviklerden, hibe ve özel destek faiz uygulamalarından yararlanabilmesi oldukça önemlidir. Tarımsal üretim ve tarıma dayalı sanayide Türkiye’nin önemli kenti olan Kahramanmaraş’a bugün atacağımız tohumlar umutlarımızı ve yarınlarımızı filizlendirecektir. Bu kapsamda tarımsal altyapının güçlendirilmesi ve tarımda modernizasyonun önceliklendirilerek çiftçimize her türlü üretim desteği sağlanması; Kahramanmaraş’ın can damarlarından biri olan tekstil sektöründeki ihracat kaybının telafi edilmesi için fabrikalarımızın eskisinden daha büyük ve rekabetçi bir üretim hacmine ulaşabilmesi için gerekli desteklerin verilmesi gerekmektedir.

Buna ek olarak “uygun olmayan alan” konusunun bilimin öncülüğünde ve fakat vatandaşlarımızı mağdur etmeden yeniden düzenlenmesi oldukça önemlidir.

Görünmeyen yaralarımızın uzun yıllara sari sonuçlarının üstesinden gelebilmemiz içinse bölgeye daha çok ama daha çok psikolog ve sosyolog görevlendirilmesi hususunun altını çizmek isterim.

Bilmenizi isterim ki Kahramanmaraş depremden önce dışarıya en az göç veren illerimizin başında gelmekteydi ve nüfusunun %80den fazlası kendi topraklarında yaşamaktaydı. Bizler nereye gidersek gidelim, ne iş yaparsak yapalım kalpten bağlı olduğumuz şehrimizle, yuvamızla hem haliz.

Kahramanmaraş bizim sadece memleketimiz değil benliğimiz, yaşam kaynağımız ve hayallerimizdir. Benliğimizi ve şahsi hayat istikametimizi bu mümbit beldenin kaderinden ve kederinden bağımsız düşünemiyoruz.

İşte bu nedenle şehrimizle birlikte şehrimizde ayağa kalkmak istiyoruz.

Bunun için de yardım değil yatırım istiyoruz.

{ "vars": { "account": "G-E1EN649QR9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }