Cumhuriyetin birinci yüzyılının tamamlandığına işaret eden Bülbül, dünya var olduğu sürece Türk milleti ve devletinin var olması için ellerinden gelen bütün gayreti sarf edeceklerini kaydetti.
Bülbül, Türkiye'nin, genç nüfusla ekonomik sermaye birikimiyle devletin imkan ve kapasitesiyle üniversite, sanayi ve ordusuyla bugün bölgesinde büyük güç durumunda olan, bölgesindeki meselelerde oyun kurucu pozisyonunda olabilen ve dünyadaki birçok küresel meselede de söz sahibi olabilecek bir devlet olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne değinen Bülbül, sözlerini şöyle sürdürdü:
"15 Temmuz darbe girişimi sonrası Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle bizler Allah'a şükürler olsun ki bir daha darbenin 'd'sinin gündeme gelmeyeceği zemini ortaya koyduk. Bunun en önemli özelliği neydi? Yönetimde istikrar. 2018'den itibaren uygulama sürecine baktığımızda gördük ki her biri bir hükümet devirebilecek, siyasi kriz yaratabilecek 5-6 hadiseyi bu dönemde yaşamış olmamıza rağmen -içinde savaşından pandemisine, ekonomik krizinden terörle mücadelesine ve depremine varıncaya kadar birçok hadise yaşandı - hiçbir gün siyasi istikrar anlamında zafiyet ve sıkıntıdan kimse bahsedemedi."
Bülbül, Türkiye'nin uluslararası camiada, dış politikada attığı adımlarda da büyük kazançlar elde ettiğini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Dünya 5'ten büyüktür" ifadesini kullanırken Türkiye'de Cumhurbaşkanı'nı asla yalnız bırakmayacak birleşmiş sağlam bir siyasi irade olan Cumhur İttifakı'nın var olduğunu anlattı.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni eleştirenlere yönelik de Bülbül, "Bugün 'Yargıda Anayasa Mahkemesini Cumhurbaşkanı tamamen kumandasına alacak.' dediler değil mi? Bugün Anayasa Mahkemesinin verdiği kararlara baktığımızda değil Türkiye'de, dünyanın hiçbir yerinde bu kadar büyük rahatlıkla Anayasa Mahkemeleri kararını veremez, değil mi? HDP'nin kapatılması kararı halen karara bağlanmadı. Bugün Türkiye'de 'tek adam rejimi' diye bir rejimden bahsediliyor olsaydı herhalde Cumhurbaşkanı talimatını verir, dava açıldığı gün HDP'nin kapatılması söz konusu olabilirdi." diye konuştu.
Bülbül, TEKNOFEST kuşağının iyi takip edilmesi, sayılarının artırılması ve desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
Cumhur İttifakı'na değinen Bülbül, "Cumhur İttifakı, Türkiye'nin başına bela olan bütün tehdit ve tehlikeleri yok etmek üzere ant içmiş durumdadır. Olay sadece tehdit ve tehlikeleri yok etmek değil, en önemli olan iç cepheyi çok daha kudretli, birikimli ve müreffeh hale getirmektir. Bunun için meclisimizde çok yoğun çaba içindeyiz." dedi.
Bülbül, Türkiye'nin sivil anlayışla yapılmış bir anayasa ihtiyacı olduğunun altını çizerek, "Türkiye'nin yamalı bohçaya dönmüş 1982 Anayasası'ndan da bir darbe vesayet anayasasından da kurtulması gerekmektedir. Bu çerçevede Cumhur İttifakı bir anlayış birliği içindedir. Çalışmalarımız var." diye konuştu.