Politika

MHP'li Bahadır Alperen: 12 Eylül zulmünü unutmayacağız

MHP Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Bahadır Alperen, 12 Eylül’ün 44. yılına dair yaptığı açıklamada, o dönemin zulmünü ve ülkücü şehitleri unutmayacaklarını belirtti.

MHP Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Bahadır Alperen, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin 44. yıl dönümü nedeniyle sosyal medya hesabı X üzerinden bir açıklama yaptı. 

MHP'li Alperen, açıklamasında “Milliyetçi Ülkücü Hareketin ülke ve dava sevdalısı iman erlerinin, taş medreselerde mahkum edildiği, işkencelere maruz bırakıldığı, hain ellerin kurduğu dar ağacında son nefesini veren fidanlarımızın şehit edildiği, cuntacı, Amerikancı cenahların, küresel, vesayetçi çevrelerin zulmüdür 12 Eylül.” ifadelerine yer verdi. 

Ülkücülerin vatan, hürriyet ve bağımsızlık uğruna hiçbir zorluktan kaçınmadığını ifade eden Alperen, hedef alınmalarına rağmen ülkücülerin kararlılığıyla statükocuların ülkeyi yıkma gayesinin yok edildiğini belirtti.

"Unutmak tükenmektir"

Alperen, "12 Eylül'de Ülkücüler tarihin tozlu sayfalarına bırakılmak istenirken, bu mücadele mukaddes bir diriliş ruhuna dönüşmüştür" dedi. Alperen, Başbuğ Alparslan Türkeş ve dar ağaçlarında şehit olan Ahmet Kerse, Ali Bülent Orkan, Mustafa Pehlivanoğlu gibi ülkücüler için rahmet dileyerek, "Unutmak tükenmektir" mesajını verdi.

“ülkücü şehitleri unutulmaz, unutulamaz”

Alperen, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin sözlerine atıfta bulunarak, "Milleti sevmenin bedelini darağaçlarında ödeyen ülkü şehitleri unutulmaz, unutulamaz" dedi.

MHP'li Alperen'in açıklaması şu şekilde; 

"Milliyetçi Ülkücü Hareketin ülke ve dava sevdalısı iman erlerinin, taş medreselerde mahkum edildiği, işkencelere maruz bırakıldığı, hain ellerin kurduğu dar ağacında son nefesini veren fidanlarımızın şehit edildiği, cuntacı, Amerikancı cenahların, küresel, vesayetçi çevrelerin zulmüdür 12 Eylül.

Sadece vatan, hürriyet ve bağımsızlık diyen, kızıl komünistlere, mandacılara, işgalcilere ve işkencecilere boyun eğmeyen, her türlü dünya zevklerinden sadece tam bağımsız Türkiye diyerek vazgeçebilen Allah dostlarıydı, İlahi kelimetullah davasının yılmaz sarsılmaz neferleriydi, dik duruşlu bozkurtlardı onlar.

Statükocuların, Ülkücü Hareket üzerinden ve davamızı hedef alarak ülkemizi yıkma gayeleri, davaya ve ülküye adanmış binlerce iman erinin azmi ve kararlılığıyla yerle yeksan edilmiştir.  

12 Eylül 1980’de Ülkücüler, tarihin tozlu sayfalarına bırakılmak istenirken tarihin akış istikameti yön değiştirip mukaddes bir diriliş ruhuna dönüşmüştür.

Dar ağaçlarında, yargılama süresinde ya da taş medreselerde şehadete kavuşan Ülkücü büyüklerimizden aldığımız bu şanlı bayrağı, Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin evlatları olarak bizler, liderimizin bir adım gerisinde daima ülke ve ülkü sevdamızı devam ettirecek, Türkiye Yüzyılında daha başarılı işlere imza atma heves ve arzusunda olacağız.

Bu kutlu harekete, Kurucu Genel Başkanımız Başbuğumuzdan emanet alan koruyucu Genel Başkanımız Liderimizin emrinde, son nefer, son nefes ve son damla kana kadar sahip çıkacağız. Unutmayacağız, unutturmayacağız.

Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi’nin ifadeleriyle “Milleti sevmenin bedelini darağaçlarında ödeyeceklerini bir an bile akıllarına getirmemiş olan binlerce ülkü eri, ülkü şehidi unutulmaz, unutulamaz.”

Zulmün, zilletin, hezimetin, rezaletin, cinayetin vücut bulduğu, hainlerce gerçekleştirilen 12 Eylül 1980 ihtilalinin 44. Yıl dönümünde ; Başta  Başbuğumuz Alparslan Türkeş olmak üzere, kurgu mahkemelerde yapılan sözde yargılamalar sonunda dar ağacında rahmeti rahmana kavuşan Ahmet Kerse, Ali Bülent Orkan, Cengiz Baktemur, Cevdet Karakaş, Fikri Arıkan, Halil Esendağ, İsmet Şahin, Mustafa Pehlivanoğlu ve Selçuk Duracık ile ebediyete irtihal eden ülkücü ağabeylerimize Cenab-ı Hak’tan rahmet diliyorum.

UNUTMAK TÜKENMEKTİR…"