Politika

MHP'li Akçay: Kıbrıs davasına sahip çıkmak her vatan evladının başlıca görevidir

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, ''Türkiye, Kıbrıs Türk halkının varlığının, egemenlik haklarının, eşit statüsünün korunmasına ve Kıbrıs Türklerinin haklı davasına sahip çıkmaya devam edecektir. Kıbrıs Türkiye’nin asla taviz vermeyeceği bir meseledir. Kıbrıs bizim için jeopolitik önemi olan bir kara parçası değildir sadece. Kıbrıs vatandır. Kıbrıs davasına sahip çıkmak her vatan evladının başlıca görevidir.'' dedi

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay TBMM Genel Kurulunda, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

MHP'li Akçay'ın açıklaması şu şekilde;

15 Kasım yeni bir Türk devletinin doğuşuna şahitlik edildiği gündür. 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’yla tarihe mührünü vuran Kıbrıs Türklüğünün varoluş mücadelesi 15 Kasım 1983’te bağımsızlık ilanıyla taçlanmıştır. Kıbrıs mücadelesinin yılmaz savunucusu Merhum Rauf Denktaş bu oturumda yaptığı konuşmada “Kıbrıs Türk halkının meşru ve önüne geçilmesi imkânsız istek ve iradesine tercüman olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsız bir devlet olarak kurulduğunu dünya ve tarih önünde ilan ediyoruz.” demiştir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kuruluşundan bu yana emperyal odaklar ve onların iş birlikçileri tarafından uluslararası hukuka aykırı yaptırımlara ve ambargolara maruz kalmıştır. Kıbrıs'ta iki toplumlu iki devletli bir yapı tesis edilmeden kalıcı bir çözüm söz konusu değildir. Türkiye, Kıbrıs Türk halkının varlığının, egemenlik haklarının, eşit statüsünün korunmasına ve Kıbrıs Türklerinin haklı davasına sahip çıkmaya devam edecektir. Kıbrıs Türkiye’nin asla taviz vermeyeceği bir meseledir. Kıbrıs bizim için jeopolitik önemi olan bir kara parçası değildir sadece. Kıbrıs vatandır. Kıbrıs davasına sahip çıkmak her vatan evladının başlıca görevidir.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Ekonomik İşbirliği Teşkilatına gözlemci üye olarak katılmaktadır. Türk Devletleri Teşkilatının 11 Kasım 2022 tarihli 9’uncu Zirvesi’nde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gözlemci üye olarak katılması kararı alınmıştır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk Devletleri Teşkilatına gözlemci üye olarak katılması özellikle Kıbrıs Türklüğünün uluslararası alanda hak ve menfaatlerinin korunması bakımından son derece isabetli ve tarihî bir adımdır.

Kıbrıs Türklüğü varoluş mücadelesi verirken, tüm dünyanın baskılarına rağmen Kıbrıs Barış Harekâtı’nı yapma dirayetini gösteren dönemin Başbakanı merhum Bülent Ecevit’i, Başbakan Yardımcısı merhum Necmettin Erbakan’ı ve Kıbrıs Barış Harekâtı’na destek verenleri rahmetle, şükranla anıyoruz.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 40’ıncı kuruluş yıl dönümünü kutluyor, başta Kıbrıs mücadelesinin yılmaz savunucuları merhum Rauf Denktaş ve Doktor Fazıl Küçük olmak üzere Türk Mukavemet Teşkilatının kahramanlarını ve şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyoruz.

15 Kasım, Filistin devletinin kuruluşunun 35’inci yıl dönümüdür. Tek istekleri kendi topraklarında özgürce yaşamak olan Filistin halkı yetmiş beş yıldır İsrail’in katliamlarına, ambargolarına maruz kalmıştır ancak asla haklı davalarından ve mücadelelerinden vazgeçmemişlerdir. Filistin Ulusal Konseyi 15 Kasım 1988’de bağımsız Filistin devletini ilan etmiştir. Dönemin Başbakanı merhum Turgut Özal aynı gün Filistin devletini tanımak suretiyle Türkiye’nin Filistin davasındaki duyarlılığını dünyaya ilan etmiştir. İsrail 7 Ekimden beri Gazze'de çocuk, yaşlı, kadın demeden binlerce Filistinliyi katletmiş, milyonlarca Filistinliyi yurtlarından sürerek savaş suçu işlemiştir. İsrail'in saldırılarında 4.630’u çocuk, 3.130’u kadın olmak üzere 11.240 Filistinli hayatını kaybetmiştir. İsrail Gazzelileri Sina Yarımadası’na, Batı Şeria’da yaşayanları da Ürdün'e sürmeye çalışmaktadır. ABD ve Avrupa ülkeleri İsrail'in katliamlarına destek vermektedir. Birleşmiş Milletler etkisizdir. İslam İşbirliği Teşkilatından umut yoktur. İsrail'in katliamlarına karşı Türkiye kadar ilkeli, içten, sağlam ve samimi duruş sergileyen başka da bir ülke görülmemektedir. İsrail ile Filistin arasında sürdürülebilir barış ve ateşkes ortamı tesis edilmeli ve insani yardım koridorları açılmalıdır.

İsrail'e kapsamlı yaptırım programı uygulanmalı, Gazze'yi harap etmesinden dolayı tazminata mahkûm edilmelidir. İslam ülkelerinin de katılımı ve desteğiyle barış gücü oluşturulmalı, garantörlük kurumu işletilmelidir. Uluslararası barış konferansı toplanmalıdır. İki devletli çözüm iklimi acilen yeşermeli, 1967 sınırlarını haiz, başkenti Doğu Kudüs olan egemen, toprak bütünlüğünü sağlamış bağımsız Filistin devletinin tanınması sağlanmalıdır. Eli kanlı Netanyahu ve yönetimi işledikleri savaş suçlarından dolayı Lahey Adalet Divanında yargılanmalıdır. Türkiye olarak haklı davasında Filistin halkının yanında olmaya devam edeceğiz. İsrail’in katlettiği tüm mazlumlara Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyoruz.

{ "vars": { "account": "G-E1EN649QR9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }