Gündem

Kurtulmuş: Yeni bir dünya kurulacak, Türkiye kendisine gösterilen yerde değil, kendisinin istediği yerde oturacaktır

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Yeni bir dünya kurulacak, Türkiye kendisine gösterilen yerde değil, kendisinin istediği yerde oturmayı başaracaktır." dedi.

Kurtulmuş, Meclis'te düzenlenen "Sivil Toplum Kuruluşlarıyla İftar Programı"nda yaptığı konuşmada, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle Türkiye'nin kalbi, milli iradenin tecelligahı TBMM'de, aynı iftar sofrasında bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Bu iftar sofralarında, müşterek hedefleri gözden geçirme fırsatını bulmak için bir araya gelindiğini belirten Kurtulmuş, "Hedefimiz, hem ülkemizin, milletimizin daha ileriye gitmesi, daha güçlü bir şekilde Türkiye'nin ileriye doğru yol alması hem de insanlığın barış ve esenlik içerisinde yaşayacağı yeni bir dünyanın kurulabilmesi için bizlerin de çabalarıyla büyük bir mesafe almamızdır." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin tarihi bir dönemin başlangıcında olduğuna işaret eden Kurtulmuş, Türkiye Yüzyılı'nın, sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye'nin yüzyılı olması için hep beraber gayret sarf ettiklerini vurguladı.

Hem kamu kuruluşlarının hem özel teşebbüsün hem de sivil toplum kuruluşlarının Türkiye'nin bu ortak hedeflerine yürüme yolculuğunun ana aktörleri olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Onun için siz değerli sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin yaptığı işin, Türkiye'nin ortak milli hedefini kolaylaştırmak için çok büyük gayretler içerdiğinin farkındayız. Allah çabalarınızda sizlere üstün başarılar versin. Her birinizin kendi alanında lider bir sivil toplum kuruluşu olmanızı yürekten temenni ediyorum." diye konuştu.

Kurtulmuş, Türkiye'nin, bugün geldiği noktada sivil toplum bakımından önceki yıllarla kıyaslandığında önemli bir mesafe kat ettiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Sivil toplum, aslında demokrasinin en gerçek, en yalın yüzüdür. Sivil toplum, bireyle devlet arasındaki köprüyü oluşturan en sağlam kuruluşlarımızdır. Burada üyeleri milyonlarla, 100 binlerle ifade edilen Türkiye'nin saygın sivil toplum kuruluşlarının başkanları, temsilcileri var. Aslında bu kuruluşlar, sadece bir kuruluş olmanın ötesinde, sağlam bir köprü ve sağlam bir aidiyet duygusunu toplumda oluşturacak önemli unsurlarımızdır. Bunun için diyoruz ki her birimizin yaptığı iş, kendi alanımızla ilgili uğraşlarımız farklı olabilir, her birimizin farklı birtakım öncelikleri olabilir, siyasi kanaatlerimiz, siyasi görüşlerimiz farklı olabilir ama hepimizin ortak hedefe yönelmesi, üzerimize düşen tarihi sorumluluğumuzdur. Böylesine önemli bir dönemde, Türkiye'nin hedeflerini hepimiz gerçekleştirmek için yan yana, omuz omuza ilerlemek mecburiyetindeyiz."

"Bu yeni dönem, Türkiye'ye altın tepsi içerisinde yeni fırsatlar sunmaktadır"

Türkiye'nin güçlü olmasının her zamankinden daha önemli bir hal arz ettiğini, her zamankinden daha mümkün bir durumda olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şunları ifade etti:

"Bugün dünyanın, başta bölgemiz olmak üzere, yaşadığı geniş çalkantıları, çok derin türbülansları hep birlikte izliyoruz. Dünyanın nereye, ne şekilde evrileceğini birtakım öngörülerle anlamaya ve yolumuzu açmaya gayret ediyoruz. Böyle bir ortamda Türkiye, içine kapanarak, kendi birtakım problemlerini büyüterek, bu dönemin şartlarından istifade edemez. Bu yeni dönem, Türkiye'ye altın tepsi içerisinde yeni fırsatlar sunmaktadır. Öncelikle şunu açıklıkla ifade etmek gerekir ki küresel ölçekte de yeni bir dönemin başındayız. Bu, çok merkezliliğin geçerli olacağı bir dönemdir. Artık dünya bir tek ülkenin belirleyeceği bir yer değildir ya da ülkelerin kendi aralarında taksim edeceği bir yer değildir. Bir ülkenin, bir bölgenin, bir kıtanın ya da bir paktın tek başına dünyayı yönetmesi mümkün değildir. Onun için önümüzdeki dönem, dünyanın her yerinde çok merkezlilik anlamında yepyeni bir dönemin başlangıcıdır."

Kurtulmuş, Türkiye'nin elindeki imkanlarıyla bu yeni sürece, daha olgun, daha güçlü, daha diri bir şekilde geldiğini belirterek, "Meşhur bir söz vardır ya, yeni bir dünya kurulur ve o dünyada Türkiye de yerini aldı. Tam da öyle bir dönemdeyiz. Yeni bir dünya kurulacak, Türkiye, kendisine gösterilen yerde değil, kendisinin istediği yerde oturmayı Allah'ın izniyle başaracaktır. Bunun için hep beraber ortak hedeflere doğru yönelmemiz gerekiyor." dedi.

"Sadece geçmişin reçeteleriyle önümüze bakamayız"

Çok merkezliliğin, çok kültürlülüğü de beraberinde getireceğine işaret eden Kurtulmuş, dünyanın her yerinde egemen olan küresel kültür yerine, özgün medeniyet değerleri ve kültürel yanları güçlü olan ülkelerin de adından sıkça bahsedileceği döneme girildiğini söyledi.

Kurtulmuş, Türkiye'nin, tarihi kökleriyle, Anadolu'daki ve geniş gönül coğrafyasındaki medeniyet birikimiyle dünyada çok kültürlülüğe de namzet ender ülkelerden biri olduğunu vurguladı.

Daha büyük hedeflerle yol almaya çalışacaklarının altını çizen Kurtulmuş, şunları ifade etti:

"Artık biz, sadece geçmişin reçeteleriyle önümüze bakamayız. Geçmişin reçeteleri, geçmiş dönemde başarılı olsa bile bizim önümüze, önümüzdeki dönemi anlayacak, o dönemin gelişmelerine çözüm olacak yeni reçeteler sunmak, üretmek mecburiyetindeyiz. Bu vesileyle hep beraber çalışacağız. Üniversitelerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, araştırma merkezlerimiz, siyasetimiz, Türkiye'nin bütün kurumları en etkin noktaya gelecek ve dünyada olan biteni anlayacak, gerçekten karar almakta gelecek perspektifini kullanacaktır."

"Kökü mazide olan ati önemli bir gücümüzdür." diyen Kurtulmuş, mazisinden kopan bir milletin geleceğinin olmayacağının altını çizdi.

Sadece geçmişte olanları anlatarak ya da günü analiz ederek, gelecek dönemlerden istifade edilemeyeceğini dile getiren Kurtulmuş, gelecek projeksiyonu en iyi şekilde yapanların güçlü olacağını ve ayakta kalacağını, hep birlikte mücadelenin sürdürülmesi gerektiğini söyledi.

"Sivil toplum, demokrasinin güçlü olması için temel şartlardan birisidir"

Sivil toplum kuruluşlarının üzerine düşen sorumluluklar bulunduğuna işaret eden Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz siyaset olarak, 'sivil toplum kuruluşları sadece bizim gördüğümüz şeyleri görsün, sadece bizim duymak istediğimiz sözleri söylesinler' diye sivil topluma önem vermiyoruz. Sivil toplum, demokrasinin güçlü olması için temel şartlardan birisidir. Ama sivil toplumdan da şunu bekliyoruz, her bir sivil toplum kuruluşumuz kendi alanının lider kuruluşu olsun, ana akım kuruluşları olsun ve artık bizim sivil toplum kuruluşlarımız sadece kendi arasında değil, küresel ölçekte sivil toplum kuruluşlarıyla mücadele edebilsin, rekabet edebilsin. Bunun için hem bilgi birikimimizi hem insan gücü birikimimizi sivil toplum kuruluşları olarak güçlü tutmak zorundayız ama en az bunun kadar önemli olan husus, kurumsal kapasitelerimizi de artırmak mecburiyetindeyiz."

Kurtulmuş, sivil toplum kuruluşlarının, geçmişin kurumsal kapasiteleriyle, organizasyon şemalarıyla yarına ışık tutamayacağını kaydetti.

Küresel rekabetin, sivil toplum arasında da bir rekabet alanı olduğunu belirten Kurtulmuş, sivil toplum kuruluşlarının kurumsal alt yapısının güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Kurtulmuş, her bir sivil toplum kuruluşunun, uluslararası alanda mücadele edebilecek, yol gösterebilecek duruma geldiğinde işin daha kolay olacağını söyledi.

"Sivil toplum, küresel vicdanı da harekete geçiren merkez konumundadır"

Dünyanın geldiği yeni dönemde Türkiye'ye büyük sorumluluklar düşeceğini ifade eden Kurtulmuş, sivil toplum alanında da büyük sorumlulukların olduğunu, Gazze'nin işgalinin ardından dünyanın her yerinde ortaya çıkan küresel vicdanın temsilinin gerçekleştirilmesi gerektiğini dile getirdi.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Ülkelerinin önlemesine, hükümetlerinin yasaklamasına ve büyük bir medya baskısına rağmen, başta Batı ülkeleri olmak üzere bu mücadelenin başından itibaren 1,5 yıldır dünyanın birçok yerinde 100 milyonlarca insanın Filistin davasına artan şekilde destek verdiğini görüyor ve bundaki en büyük payın da sivil toplumda olduğunu biliyoruz. Eğer Batı ülkelerinde bu insanlık vicdanını harekete geçiren sivil toplum kuruluşları olmasaydı, inanın ki ne Londra'da ne Paris'te ne Amerika'da ne dünyanın başka yerlerinde Filistin'i destekleyen gösteriler olur, halk hükümetlerine rağmen, hükümetlerinin istikametinin tersine giderek barıştan, haktan, adaletten yana dururdu. Onun için bir kere daha önümüze çok net şekilde çıkmıştır ki sivil toplum, küresel vicdanı da harekete geçiren merkez konumundadır."

Sivil toplum kuruluşu temsilcilerinden, dünyada muadilleri olan diğer sivil toplum kuruluşlarıyla, dünyada yeni bir düzenin kurulabilmesi, yeni bir küresel siyasi mimarinin, küresel ekonomik ve finansal mimarinin oluşabilmesi, insanlık vicdanının tahkim edilmesi için el birliğiyle çalışmalarını isteyen Kurtulmuş, "Eğer bunu yapabilirsek, Gazze meselesinin ilk gününden itibaren, başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, bizlerin, Türkiye'nin bütünüyle, devlet ve millet olarak müştereken ortaya koymuş olduğu bu kararlılığın, mazlumların ve haksızlığa uğrayan geniş kitlelerin yanında duran bu insani duruşun siz değerli sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarıyla pekişeceğine, kuvvetleneceğine inanıyorum." diye konuştu.

Herkesin hedefinin güçlü, büyük Türkiye'yi ve yeni, adil, hakkaniyetli dünya sistemini kurabilmek olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, bunun için politik birtakım ittifakların, dostlukların ötesinde toplumları harekete geçirebilmek için sivil toplumun gücünden istifade edilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Kurtulmuş, sivil toplumun gücü kullanılarak yeryüzündeki insanlık cephesinin tahkim edileceğini söyledi.

"Türkiye, dünyada önemli ve güçlü ülke haline gelecek"

Hep birlikte iç kaleyi tahkim ederek yürümeye devam edeceklerini belirten Kurtulmuş, Türkiye'nin ikinci yüzyılını, Türkiye Yüzyılı olarak gerçekleştireceklerini kaydetti.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, sözü güçlü, gücü tesirli Türkiye'nin sadece bölgesinde değil, dünyada da önemli ve güçlü ülke haline geleceğini vurguladı.

Programda, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Abdurrahman Aliy, Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı Musa Kazım Arıcan, Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Mahmut Mustafa Özdil, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Mehmetçik Vakfı Genel Müdürü İsmail Şanlı, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer İleri, TBMM Genel Sekreteri Talip Uzun, milletvekilleri ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri yer aldı.

{ "vars": { "account": "G-E1EN649QR9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }