Bölgedeki başka bir otelin mutfağında çalışan Erman Acar (42), olay gecesi saat 02.00 sıralarında otel lojmanının kantinine geçtiklerini, burada çay içtikleri sırada saat 02.40 gibi bir arkadaşının gelerek "Grand Kartal Otel yanıyor." dediğini, ilk etapta küçük çaplı yangın olarak düşündüklerini söyledi.
Yangının büyük olduğunun söylenmesi üzerine apar topar çıktıklarını ve koşarak otelin olduğu alana gittiklerini aktaran Acar, şöyle devam etti:
"Ben ilk gittiğimde pencerelerde insanların, çocukların çığlıklarını duydum. Çatı katından dumanlar çıkıyordu. 'Resepsiyondan gireyim, insanları kurtaralım.' dedim ama dumanlar fazla olduğu için çıkamadık.
Yangının çıktığı saat 02.40 gibi yani 03.30 değil. Biz saat 03.15 gibi oradaydık, arka taraf zaten olduğu gibi yanıyordu. Pencereye bir baba çıktı. Dumanlar odasının camından çıkmaya başlamıştı. 'Ateşi ayaklarımda hissediyorum.' demişti. O sırada itfaiye ekipleri geldi. İtfaiye aracının önüne geçtim, o tarafa yönlendirdim, merdivenle onu kurtardık."
Acar, daha sonra otelin, üçüncü, dördüncü ve beşinci katındaki kişilere "Yataklarınızı yere atın, serelim, atlarsınız yere sert düşmeyin." diye seslendiklerini anlatarak, "Bazı kişiler camları çerçeveleri kırıp yataklarını attı. Bazı kişiler atladı, biz onları ambulansa taşıdık. Resepsiyonun oradan girdik, dumanlar çok etkili olduğu için bayılan düşen vardır diye. Bayılan 1-2 kişi denk geldi, onları çıkardık." ifadelerini kullandı.
"Bu oteli gördüğüm müddetçe buraya gelme durumum yok"
Bir tıp öğrencisi ile mimar olduğunu düşündüğü gencin çatıdan atlamaya çalışanlara müdahale etmeye çalıştığını dile getiren Acar, "Allah onlardan binlerce kez razı olsun. 1-2 kişiyi kurtardılar. Kucaklarında tutmaya çalıştılar atlayanları. En sonunda baktılar beşinci ve altıncı katta, duman daha çıkmadan o insanları kurtarabiliriz diye hatta ben tıp öğrencisini kolundan tuttum, 'İçeri girme, duman var, zehirlenirsin' dedim. Beni dinlemediler, direkt daldılar içeriye. Keşke engel olabilseydim, önüne siper olabilseydim. Kurtaramadık, yazık oldu genç çocuklara." diye konuştu.
Bir daha Kartalkaya'ya gelmeyi düşünmediğini söyleyen Acar, "Bu oteli gördüğüm müddetçe buraya gelme durumum yok. Keşke daha fazla can kurtarabilseydik. Elimizden gelen buydu." dedi.
Acar, resepsiyon bölümünden ve camdan atlayanlardan 4 kişiyi kurtarabildiklerini anlatarak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Belki girsem kendim de ölürdüm, belki bir can daha kurtarırdım bilemiyorum. Ölenlere Allah rahmet eylesin. Elimizden geleni yaptık. Allah böyle acıları bir daha yaşatmasın. Önlemleri almamız lazım. Burada iki itfaiye ekibi olsa bunlar belki olmayabilirdi. Yanımdaki arkadaşlarım da insanlara yardım etmeye çalıştı. Arka tarafa geçmeye çalıştılar. Otopark tarafından girip belki o tarafı yangın sarmamıştır, odalara çıkalım insanları uyandıralım diye düşündük ama onu da yapamadık. İçeride duman öyle yayılmış ki otopark tarafını bile kaplamıştı. Girme şansımız yoktu."