Süleymaniye Külliyesi'nde bulunan TYEK Seminer Salonu'ndaki seminerde, TYEK uzmanı Hatice Ak Kocaoğlu, kütüphane ve kataloglama sürecine dair tecrübelerini paylaşarak, Vatikan Apostolik Kütüphanesi'yle ilgili bilgiler verdi.
Kocaoğlu, Vatikan Kütüphanesi ve arşivinin herkese açık olduğunu belirterek, "Kütüphanenin tarihi 4. yüzyıla kadar gidiyor ve bu tarihi yapı, 14. asırda modern anlamda bir kütüphane halini alıyor. Vatikan Kütüphanesi ve arşivi, Hristiyan hümanizmi çerçevesinde bilim dünyasıyla bütün belgelerin paylaşılması amacıyla kuruluyor. Kütüphane kendisini teolojik bir kütüphane olarak lanse etmiyor. 2019'da Papa'nın 'secret' ifadesini 'apostolik' olarak değiştirmesi de bunun bir işareti." dedi.
"Kütüphanede hem din hem de kültürle ilgili arşivler var"
Kütüphanenin oluşum sürecinin tedrici olarak gerçekleştiğini dile getiren Kocaoğlu, şunları söyledi:
"Kütüphane bugünkü haline bir anda ulaşmıyor ve bu yapı parçalı şekilde büyüyüp gelişiyor. Kardinal aileleri, buraya karşı hem hamilik hem hayırseverlikte bulunuyor. Böylece birçok eser bağış sistemiyle kütüphaneye kazandırılıyor. Kütüphane 19. yüzyıldan beri dışarıya açık bir mahiyete sahip. Vatikan Kütüphanesi, sanılanın aksine sadece dini eserlerin bulunduğu bir kütüphane değil. Kütüphanede hem dini hem de kültürle ilgili arşivler var. Henüz dijitalleşme noktasında yeterli bir seviyede olmayan kütüphanede 80 bin civarında eserin sadece 29 bini dijital olarak kaydedilmiş durumda."
Kocaoğlu, kütüphanede 15 gün boyunca yaptıkları çalışma kapsamına Arap harfli yazma eser koleksiyonlarını inceleme fırsatı bulduklarını anlatarak, şunları kaydetti:
"Günde sadece 5 esere bakmamız müsaade edildiği için bütün metinleri inceleyemedik. Dijitalleşmenin tam olarak gerçekleşmemesi nedeniyle de incelemeyi fiziki olarak yapmak zorunda kaldık. Bu hem zevkli hem de zor bir süreçti. Eserlerin ciddi şekilde korunduğuna şahitlik ettik. Bu zaman zarfında koleksiyonda toplam 2 bin 276 eser olduğunu ve bunların 894'ünün dijital ortama aktarıldığını tespit ettik. Yaptığımız çalışma, Arap harfli koleksiyonlara nasıl katkı sunabileceğimiz noktasında bize önemli ipuçları sağlamış oldu."
"Vatikan'da çok sayıda Osmanlıca, Arapça ve Farsça yazma koleksiyonu var"
Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülgün Uyar ise Vatikan Kütüphanesi'ndeki "Siyer-i Nebi" yazmaları üzerine konuşarak, bu yazma eserlere dair yapılan çalışmaların henüz başlangıç aşamasında olduğunu ifade etti.
Kütüphaneye yaptıkları ziyaretin iyi bir ekiple gerçekleştiğini ve çalışma sonucunda önemli bir deneyim elde ettiklerini dile getiren Uyar, Vatikan Kütüphanesi'nde gitme hikayelerine dair, "TRT için Vatikan'la ilgili hazırlanan bir belgeselde, Türkiye Katolik Ruhani Reisler Kurulu'nun resmi tarihçisi ve basın sözcüsü Rinaldo Marmara, Hz. Peygamber'in Hz. Fatma'ya vasiyetini içeren bir kitabın varlığından bahsediyor. Belgeselin yönetmeni konuyu araştırmak için bizim fakülteye gelince konu bana intikal etti. Biz de Rinaldo Bey'le tanıştık. O bize, buna benzer çok sayıda yazma eser olduğundan bahsetti. Biz de arkadaşlarla birlikte bir proje hazırladık, kabul aldık ve Vatikan Kütüphanesi'ne ziyaretimizi gerçekleştirdik." dedi.
"Vatikan Kütüphanesi, İslam ilimleri açısında son derece önemli bir anlama sahip"
Gülgün Uyar, kütüphanede yürüttükleri çalışmanın Hz. Peygamber'i konu alan eserler üzerine olduğuna işaret ederek, şu ifadeleri kullandı:
"Genel olarak siyer denilince Hz. Peygamber'in hayatına dair metinler akla geliyor. Fakat bunun dışında metinlerin var olduğunu da biliyoruz. Biz de araştırmamızı bu farklı türleri içine alacak şekilde yürüttük. Çalışmamızda Hz. Peygamber hakkında söylenenleri odağımıza aldığımız için hadis kitaplarını dışarda bıraktık. Araştırmamıza Muhammediye, salavat, kaside, mevlit, mir'aciyye, nebi risaleleri, ashap kıssaları gibi türleri dahil ettik. Toplam 200 eser tespit ettik ve bunların 140 kadarını inceleyebildik. Vatikan Kütüphanesi, İslam ilimleri açısında son derece önemli bir anlama sahip ve ciddi bir çalışma yapılmayı hak ediyor. Amacımız, Vatikan Kütüphanesi'ndeki Arap harfli siyer edebiyatı içinde yer alan metinlerle ilgili tematik bir kataloglama çalışması yapmak ve birkaç dilde neşretmek."
- "Vatikan'da çok sayıda Osmanlıca, Arapça ve Farsça yazma koleksiyonu var"
Vatikan'la ilişkilerin çok eskilere dayandığına dikkati çeken Uyar, "2. Abdülhamit, Vatikan'a sefir tayin etmiş. Fakat ülkemizde Vatikan Kütüphanesi'yle ilgili gizli, ulaşılmaz gibi bir algı söz konusu. Vatikan'da çok sayıda Osmanlıca, Arapça ve Farsça yazma koleksiyonu var ve bunlara ilgili ne yazık ki yapılmış çalışma yok. Şimdiye kadar yapılan çalışmalar da Dede Korkut, Yunus Emre gibi edebi isimler üzerine olmuş." ifadelerini sözlerine ekledi.
Yoğun bir katılımın olduğu program, soru cevap kısmının ardından sona erdi.