Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun yaralı ve hastaların yanı sıra yerinden edilmiş binlerce Filistinlilerin sığındığı Şifa Hastanesi'nin çevresini topçu ateşiyle yoğun bir şekilde bombaladığı belirtildi.
Açıklamada, İsrail ordusunun Şifa Hastanesi çevresinde "gazeteciler ve yerinden edilmişler için" kurulan iki çadırı doğrudan hedef alması sonucu 6 kişinin hayatını kaybettiği, bazılarının da yaralandığı ifade edildi.
İsrail ordusunun 7 Ekim'den bu yana Gazze'de binlerce yaralı ile sivilin bulunduğu en büyük sağlık tesisi olan Şifa Hastanesi'ni, Nasr Çocuk Hastanesi'ni, El-Ehli Baptist ve Türk-Filistin Dostluk hastanelerini, tahliyeye zorladığı Filistin Kızılayı'na bağlı Kudüs ve Endonezya hastanelerinin çevresini vurdu. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.
İsrail ordusu işgal altındaki Batı Şeria'da Filistinlilere ait 2 evi patlayıcılarla yıktı
İsrail ordusu sabah erken saatlerde Batı Şeria'nın El Halil kentine bağlı Dura beldesine çok sayıda askerle baskın düzenleyerek bazı evleri kuşatma altına aldı.
İsrail güçlerinden teknik bir grup da Filistinli tutuklular Muhammed eş-Şentir ve Sakr eş-Şentir'in Dura'daki evlerine patlayıcı yerleştirdi.
Aynı binanın birinci ve ikinci katlarında yer alan dairelerin duvarları patlayıcılarla yıkıldı.
Buna tepki gösteren belde sakini Filistinliler ile İsrail askerleri arasında arbede çıktı. İsrail askerleri gaz bombasının yanı sıra gerçek ve plastik mermi kullanırken Filistinli gençler taş atarak karşılık verdi.
Muhammed eş-Şentir ve Sakr eş-Şentir, İsrailli bir kadının öldüğü, birinin de yaralandığı silahlı saldırıdan sorumlu oldukları iddiasıyla Ağustos 2023'te tutuklanmıştı.
İsrail güçleri, saldırı düzenlemekle suçladığı Filistinlileri, gözaltı ve hapsin yanı sıra evlerini yıkarak da cezalandırılıyor.
DSÖ'den İsrail'in ablukası altındaki Gazze için "büyük salgın hastalıklar görülebilir" uyarısı
DSÖ Sözcüsü Margaret Harris, İsrail'in ablukası altındaki Gazze'nin sağlık durumuna ilişkin AA muhabirine çevrim içi değerlendirmelerde bulundu.
Harris, DSÖ'nün tıbbi yardım malzemelerini taşıyan konvoyun 8 Kasım'da Gazze'deki Şifa Hastanesine ulaştırıldığını hatırlatarak "Her zaman tüm hastanelere yardım malzemelerini ulaştırmayı istedik ancak Şifa Hastanesinin özellikle acil ihtiyaçları vardı. Orası şu anda Gazze'deki en büyük ve en önemli sağlık tesislerden biri. Şifa Hastanesi çok aktif bir çatışma bölgesinde olduğundan ulaşılması çok zor. Yardım malzemelerini ulaştırdığımız için çok memnunuz. Bu yeterli değil ve hastanede neredeyse hiç tıbbi malzeme kalmamış." dedi.
Malzemelerin ulaştırılmasının olumlu bir gelişme olduğuna işaret eden Harris, kritik olanın, durumun sürdürülebilir olarak, daha fazla yardım malzemesinin tüm hastanelere ulaştırılması olduğunu belirtti.
Harris, "Gazze'deki tüm hastanelere malzemelerimizi ulaştırabilmemiz için ateşkese ihtiyacımız var. Hiçbir güvenlik garantimiz yok. İhtiyacımız olan şey çatışmaların durdurulmasıdır. Hiçbir zaman bu kadar kısa sürede bu sayıda insani yardım çalışanını kaybetmedik. Bu, çok korkunç." ifadelerini kullandı.
Gazze'deki sağlık durumunun iyice kötüye gittiğinin altını çizen Harris, büyük salgınlara yol açacak etkenlerin yaşandığına işaret etti.
"Bu tür faktörlerin büyük salgınlara yol açtığını biliyoruz"
Gazze'de atık yönetiminin olmadığını, yakıt eksikliği nedeniyle kanalizasyon yönetiminin bulunmadığını belirten Harris, şunları kaydetti:
"Burada küçücük alanlara toplanmış çok sayıda insan var. Gıda stokları çok azaldığı için beslenme sıkıntısı çeken insanlar var, özellikle de çocuklar... Gazze'ye gıda girişi olmuyor. İnsanlar kirli su içiyor çünkü su gelmiyor ya da sınırlı geliyor. Yakıt tedarikine izin verilmediği için (desalinasyon tesislerinde suyu) tuzdan arındırmayı yönetmenin de hiçbir yolu yok. Halk sağlığı uzmanları olarak bu tür faktörlerin büyük salgınlara yol açtığını biliyoruz."
Gazze'de, çatışmaların başladığı 7 Ekim'den bu yana 33 bin 551 ishal vakasının tespit edildiğini kaydeden Harris, bunların yarısının 5 yaş altındaki çocuklarda görüldüğünü vurguladı.
Harris, "İshal, yeterince gıda ve su alamayan bir çocuğu kısa sürede öldürebilir. Yeni doğan çocuğu bir günde öldürebilir çünkü anneler aç olduğu için rahat emziremiyor. Durum kesinlikle çok kritik. Buna sebep olan koşullar durdurulmalı. (Gazze'ye) Su, yakıt ve gıda girişinin durdurulması büyük salgınlara neden oluyor." diye konuştu.
Gazze'deki koşullar nedeniyle çocuklarda büyük bir su çiçeği salgınının yanı sıra deri döküntüsü, uyuz ve bit vakalarının görüldüğünü kaydeden Harris, bunun sebebinin aşırı kalabalık ortam ve hijyen eksikliğinden kaynaklandığını belirtti.
"İnsanların bu koşullar altında kendilerini sağlıklı tutmaları mümkün değil"
Harris, "Barınaklarda yaşayan 600'den fazla kişi aynı tuvaleti kullanıyor. İnsanların bu koşullar altında kendilerini sağlıklı tutmaları mümkün değil." dedi.
Gazze'de 54 bin 866 üst solunum yolu enfeksiyonu vakasının görüldüğünü kaydeden Harris, bunun sebebinin grip, farklı soğuk algınlıkları ve Kovid-19 olabileceğini, bunun, bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde daha ağır sonuçlara yol açabileceğini belirtti.
Gazze'deki hastanelerin kapasitesinin üstünde hastaya hizmet verdiğini kaydeden Harris, hastanelerin yüzde 44'ünün işler durumda olmadığını ve çalışanların da tam olarak hizmet veremediğini söyledi.
Harris, Gazze'deki 36 hastaneden 16'sının ve 72 temel sağlık hizmeti merkezinin 52'sinin kapandığını da kaydetti.
Gazze Şeridi'nde kanser hastalarının tedavi gördüğü tek merkez olan Türkiye-Filistin Dostluk Hastanesinin yakıt yetersizliği ve son günlerde çevresine düzenlenen hava saldırılarının neden olduğu hasarlar nedeniyle kullanılamaz hale geldiğini belirten Harris, 70 kanser hastasının da ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti.
Harris, Gazze'ye yönelik bombardımanlar nedeniyle yaralanan çok sayıda kişi olduğunu da anımsatarak hastanelerin solunum yolu hastalığı ve ishali bulunanlarla ilgilenecek yeri olmadığını ve dolayısıyla bu insanların ölebileceğini söyledi.
"Türkiye'nin Gazze'deki kanser hastası çocukları en kısa zamanda ülkeye getirmeyi planladığı ve bu konuda temaslarını sürdürmesiyle" ilgili soruyu yanıtlayan Harris, "Gazze'deki yaralı, hasta ve sağlık hizmet alamayan çocuklar için yapılan herhangi bir çalışma elbette iyi bir şey. Bu olumlu bir gelişme ancak düşmanlığın sona ermesi çok önemli ki çocuklar ihtiyaç duydukları tedaviyi alabilsinler." dedi.
Harris, Gazze için bugün önemli olanın, sağlık sistemine sahadaki insanları yönetebilecek destek, malzeme ve güvenliğin sağlanması olduğunun da altını çizdi.
Gazzeli kanser hastası çocuklar Mısır'daki iki hastaneye nakledilecek
Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Mısır Sağlık Bakanı Khaled Abdel Ghaffar ile Gazze’deki kanser hastası çocukların tedavisine yönelik dün önemli bir görüşme gerçekleştirdiğini belirtti.
Türk-Filistin Dostluk Hastanesi'nde tedavi gören başta çocuklar olmak üzere kanser hastalarının Refah Sınır Kapısı'ndan ilk etapta Mısır'daki Şeyh Zuvaid ve El-Ariş hastanelerine nakledileceğini bildiren Koca, kanser hastası çocukları Mısırlı mevkidaşı ile ziyaret edeceklerini de ifade etti.
Gazze'den gelecek hastaların tedavilerini Türkiye'den gönderilecek sağlık personeli ve Mısırlı meslektaşlarının gerçekleştireceğini bildiren Koca, "İkinci etapta ise durumu uygun hastaların uçak ambulanslarla Türkiye'ye getirilmesi planlanacak. Gazzeli hastaların Refah Sınır Kapısı'ndan nakli için yürütülen diplomasi faaliyetlerinde ayrıca İsrail Sağlık Bakanı ile temas kurularak Türkiye, Mısır ve İsrail'den irtibat kişilerinin görevlendirildiği Sağlık Koordinasyon Ekibi oluşturulmuştur." açıklamasında bulundu.