Atieh, AA muhabirine AB'nin Filistin ve İsrail'e yönelik politikasıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
AB'nin İsrail'e karşı şimdiye kadar hiçbir somut adım atmadığını belirten Atieh, bu nedenle iki devletli çözümün hiç olmadığı kadar zor elde edilebilir hale geldiğini kaydetti.
Atieh, AB üyesi ülkeler arasında İsrail'e baskı yapmak için gerekli iradenin eksik olduğunu vurgulayarak, bunun nedenlerini şöyle açıkladı:
"Öncelikle, Brüksel'de bunun ABD'nin sorumluluğu olduğu yönünde genel bir his var. 'Bu zor ve kirli bir iş. Bunu Amerikalılar yapsın.' inancı var. Diğer neden de tarihi. AB gerçekten aktif olarak dahil olmak ve İsrail devleti üzerinde baskı kurmak istemiyor."
Üye ülkelerden bazılarının İsrail'in yasa dışı yerleşim ve sömürgeleştirme politikasını sürdürmesine izin verdiğini, bu ülkeye siyasi ve diplomatik koruma sağladığını dile getiren Atieh, "Bu işgalin bir bedeli olmadığı sürece İsrail iki devletli çözümün uygulanması olasılığını baltalamayı bırakmayacak." dedi.
Atieh, Çekya, Avusturya ve kısmen Almanya gibi ülkelerin İsrail'e karşı herhangi bir yaptırıma karşı çıktığına işaret ederek, kendi misyonuyla ilgili şunları aktardı:
"Avrupalılara siyasi, ahlaki ve yasal yükümlülüklerini hatırlatmaya çalışıyoruz. Avrupalıları Filistin davasına çifte standartlarla yaklaşmayı bırakmaya ikna etmeye çalışıyoruz. Uluslararası hukukun Ukrayna gibi bir ülkede kolayca uygulandığını gördük. Ancak konu İsrail-Filistin çatışması olduğunda Avrupa hala Filistin meselesine ilişkin yükümlülükleri yerine getiremiyor. Bizim görevimiz, Avrupalılara daha makul bir tutum benimsemeleri ve iki devletli çözümü uygulamak için bizimle işbirliği yapmaları konusunda baskı yapmak."
İsrail'in Filistinlilere ait topraklara el koyarak, yasa dışı yerleşimler inşa ederek, soykırım ve abluka uygulayarak iki devletli çözüm olasılığını öldürmesi karşısında AB ve üye ülkeleri tarafından İsrail'i sorumlu kılmak ve durdurmak için hiçbir somut önlem almadığının altını çizen Atieh, şöyle devam etti:
"(Bazı AB ülkeleri tarafından) Filistin Devleti'nin tanınması iyi bir gelişme ancak yeterli değil. Bu tanıma, Filistin Yönetimi ile ikili ilişkilere ve İsrail Devleti ile ikili ilişkilere yansımalıdır. Filistin Devleti, işgal altındaki bir devlet olarak kabul edildiği anda, onu tanıyan ülkeler İsrail'e yaptırım uygulamalıdır. İsrail'i iki devletli çözümün parametrelerine uymaya ve bunu uygulamaya zorlamak için siyasi, ekonomik ve ticari yaptırımlar uygulamalıdır. Bugüne kadar AB ve üye ülkeleri herhangi bir kapsamlı önlem almada başarısız oldular."
AB Yüksek Temsilcisi Borrell'in İsrailli iki bakana yaptırım önerisi
Atieh, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'e yaptırım uygulanması önerisiyle ilgili, "Bu çok önemli çünkü bu yaptırımlarla bir tabuyu yıkılacak." değerlendirmesini yaptı.
Filistinli diplomat, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ancak bu da yeterli değil. İhtiyacımız olan şey AB'nin, işgal altındaki topraklardan çekilmesi, Gazze'deki soykırımı durdurması ve insani yardıma erişime izin vermesi için İsrail'e ciddi yaptırımlar uygulamasıdır. Uluslararası hukuku uygulamalarını ve Ukrayna'daki duruma karşı benimsedikleri politikaların aynısını benimsemelerini istiyoruz. Rusya'ya, hükümete ve Rusya'daki bireylere karşı yüzlerce yaptırım uyguladılar çünkü Rusya'yı uluslararası hukuku, Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'ni ihlal etmekle suçluyorlar. İsrail işgalci bir güçtür. Filistin topraklarını işgal ediyor. Filistin halkına karşı soykırım yapıyor. Yine de Avrupa tarafından İsrail'e karşı somut bir yaptırım uygulanmadı."
"İsrail'e gerçek yaptırım istiyoruz"
Deneyimlerine dayanarak vardığı sonucu "Ne yazık ki Avrupa hala Orta Doğu'yla sömürgeci zihniyetle ilgileniyor." ifadesiyle özetleyen Atieh, şunları dile getirdi:
"AB'nin yapması gereken şey İsrail'i eylemlerinden sorumlu kılmak, soykırımı durdurmak için baskı uygulamak. Bazı üye ülkeler İsrail ile silah ticaretini durdurdu. Ancak bu da yeterli değil. İsrail'e karşı gerçek yaptırımlar istiyoruz. AB'nin soykırımın sorumlularının uluslararası adalet önüne çıkarılması için Uluslararası Ceza Mahkemesinin çalışmalarına destek vermesini istiyoruz."
Atieh, "Birçok AB üyesi ülke, Filistin halkına karşı soykırıma ortak oluyor çünkü İsrail'e ekonomik, askeri ve politik koruma sağlamaya devam ediyorlar." dedi.
Batı Şeria
Atieh, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun önceki günkü basın toplantısında Batı Şeria'nın "ilhak edildiği" bir haritayı göstermesini anımsatarak, "Bu, İsrail'in iki devletli çözüme karşı olduğu anlamına geliyor. Yeni bir siyasi gerçeklik dayatmak ve iki devletli çözüm seçeneğini iptal etmek istiyor." ifadesini kullandı.
Batı Şeria'daki durumla ilgili konuşan Atieh, "Etnik temizlik var. Ayrıca Gazze'dekinden daha küçük ölçekte Filistin halkına karşı bir imha savaşı da var. Ancak İsrail'in bu toprakları ele geçirmek ve Batı Şeria'daki Filistin nüfusundan kurtulmak istediği açık." dedi.
Doğu Kudüs
Doğu Kudüs'teki duruma da değinen Atieh, şunları kaydetti:
"Kudüs'te de olanlar, dünya çapında 2 milyar Müslüman için aşağılayıcı. Netanyahu bir din savaşı çıkarmaya çalışıyor. Yahudiler ve Müslümanlar arasında savaş çıkmasını teşvik ediyor."