Yaklaşık 110 bin dönüm alanda yöreye has iri salkımlı üzümleriyle tanınan kentte, aralarında tescilli "Öküzgözü" ve "Boğazkere" ile "Şirfoni", "Ağın beyazı", "Elazığ kırmızısı", "Papazkarası" ve "Köhnü" gibi farklı cinslerde yetiştirilen üzümde hasat eylül ayından bu yana devam ediyor.
Keban Baraj Gölü mevkisinde bulunan, toprak ve iklim yapısı nedeniyle üzüm yetiştiriciliği için elverişli olan Hoş köyünde de yaklaşık 35 bin dönüm alanda üretim yapılıyor.
Üreticiler üzümü soğuk hava ve yağmura karşı dalında koruyarak hasat süresini uzatmak için yılın bu döneminde bağların üzerini branda ile kapatıyor.
"Bu sayede iç piyasaya daha uzun süre ürün gönderebiliyoruz"
Hoş köyünde üzüm üreticilerinden Bekir Tekel, eylül ayında başladıkları üzüm hasadının sürdüğünü, bağların bir kısmını brandayla örterek hasat dönemini uzatmaya çalıştıklarını söyledi.
"Çadır altında ürün don olmadığı sürece taze bir şekilde dalında kalıyor. Geç olgunlaşan üzümleri branda altına alarak olgunlaşma süresini uzatıyoruz. Bu sayede iç piyasaya daha uzun süre ürün gönderebiliyoruz." diyen Tekel, üzümü böylece yağmur ve yağıştan muhafaza ettiklerini belirtti.
Bu yöntemi uygulamadıklarında ekim ayından sonra üründe çürümelerin başladığını anlatan Tekel, bu uygulamanın faydasını gördüklerini ifade etti.
Tekel, "Üzüm, kabuğu ince bir meyve olduğu için çabuk çürüyor. Bu sayede aralık sonuna kadar hasadımız sürmüş oluyor." dedi.
Erhan Sarıgül de branda ile önlem almamaları halinde üzümü bir ay içinde hasat etmek zorunda kalacaklarını belirterek, hasat süresini branda sayesinde 4 aya uzattıklarını aktardı.
Sarıgül, "Ürünümüz taze kalıyor. Sofralara taze üzüm ulaştırmış oluyoruz." ifadesini kullandı.
Kahramanmaraş'tan gelen Salih Türk, 15 yıldır Elazığ'dan üzüm satın aldığını belirtti.
Türk, "Yağmur değmediği için üzümler bozulmuyor. Eylül ayından başlayıp aralık ayının sonuna kadar üzüm alıyoruz. Bu brandalı sistemden çok memnunuz." dedi.