Barnard Yıldızı, 1916’da keşfedildiğinden bu yana gökbilimciler tarafından gezegen arayışı için inceleniyordu.
Daha önce yıldızın yörüngesinde gezegenlerin varlığına dair kesin olmayan işaretler bulunmuştu.
Ancak, geçen yıl ekim ayında duyurulan tek bir gezegen adayının ardından yapılan yeni gözlemler, yalnızca bu gezegenin varlığını doğrulamakla kalmadı, aynı zamanda üç yeni gezegenin daha keşfedilmesini sağladı.
Chicago Üniversitesi’nden Ritvik Basant liderliğindeki araştırma ekibi, Barnard Yıldızı etrafında dönen gezegen sayısının dörde yükseldiğini duyurdu. Basant, “Bu gerçekten heyecan verici bir keşif. Barnard Yıldızı, kozmik komşumuz olmasına rağmen hakkında çok az şey biliyoruz” dedi.
Dünya’dan küçük, keşfedilmesi zor gezegenler
Barnard Yıldızı, yalnızca Dünya’ya olan yakınlığıyla değil, aynı zamanda galakside en yaygın yıldız türü olan kırmızı cüce sınıfında yer almasıyla da bilim insanlarının ilgisini çekiyor.
Tekil yıldız sistemleri ve kırmızı cücelerin yörüngesindeki gezegenlerin yaşanabilir olup olmadığı gibi sorulara yanıt arayan araştırmacılar için önemli bir gözlem hedefi olarak öne çıkıyor.
Galakside bugüne kadar yaklaşık 6 bin ötegezegen keşfedilmiş olsa da, bu gezegenleri tespit etmek oldukça zor.
Ötegezegenler, yörüngelerinde döndükleri yıldızlardan çok daha küçük ve sönük oldukları için doğrudan gözlemlenemiyor. Astronomlar, gezegenlerin yıldızları üzerindeki etkilerini inceleyerek varlıklarını belirliyor.
Barnard Yıldızı’nda yapılan son keşifler, yıldızın ışığındaki periyodik sönümlere değil, gezegenlerin yıldız üzerinde oluşturduğu hafif salınımlara dayalı olarak gerçekleştirildi. Bu tür hareketler, "radyal hız yöntemi" olarak bilinen bir teknikle tespit ediliyor.
Dört gezegenin özellikleri
Araştırmacılar, Hawaii’deki Gemini North teleskobuna bağlı MAROON-X gezegen avcısı cihazıyla üç yıl boyunca 112 gece boyunca gözlem yaparak yıldızın hareketlerini inceledi. Elde edilen veriler, dört gezegenin varlığını doğrularken, kütleleri ve yörünge süreleri hakkında da önemli bilgiler sundu.
Barnard b: Dünya kütlesinin yüzde 30’u kadar, yörünge süresi 3,2 gün.
Barnard c: Dünya kütlesinin yüzde 34’ü kadar, yörünge süresi 4,1 gün.
Barnard d: Dünya kütlesinin yüzde 26’sı kadar, yörünge süresi 2,3 gün.
Barnard e: Dünya kütlesinin yüzde 19’u kadar, yörünge süresi 6,7 gün.
Ancak bu gezegenlerin yıldızlarına oldukça yakın olmaları nedeniyle yaşanabilir olmadığı belirtiliyor. Bu mesafede yüzey sıcaklıklarının sıvı suyun varlığı için fazla yüksek olacağı ifade ediliyor. Gezegenlerin yapısına dair kesin bir bilgi olmasa da, düşük kütleleri nedeniyle Merkür’e benzer kayalık gezegenler olmaları en olası senaryo olarak değerlendiriliyor.
Yeni keşiflerin kapısını aralıyor
Barnard e, şimdiye kadar radyal hız yöntemiyle keşfedilen en düşük kütleli ötegezegen olma özelliğini taşıyor. Bu da, Dünya benzeri küçük gezegenlerin aslında daha yaygın olabileceğini ancak tespit edilmelerinin zor olduğunu gösteriyor.
Basant, “Bazı keşifler zamanla kademeli olarak ilerliyor ve büyük resmi görmek zor olabiliyor. Ancak burada, insanlığın belki de sonsuza kadar bileceği bir şey bulduk. Bu keşif duygusu gerçekten inanılmaz” ifadelerini kullandı.
Araştırma bulguları, The Astrophysical Journal Letters dergisinde yayımlandı.