ANKARA (AA) - Dışişleri Bakanlığı, 18 Mart Şehitleri Anma Günü vesilesiyle yurt dışında görevli oldukları sırada menfur terör saldırıları sonucunda şehit düşen Bakanlık mensuplarını, diğer kamu görevlilerini ve aile fertlerini anmak üzere Ankara'da tören düzenledi.
Cebeci Asri Mezarlığı'ndaki Dışişleri Şehitliği'nde düzenlenen anma törenine, şehit düşen diplomatların ailelerinin yanı sıra Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Zeki Levent Gümrükçü, Türk diplomatlar ve Türkiye'de görev yapan yabancı misyon temsilcileri katıldı.
Şehitlerin anısına saygı duruşunda bulunulan törende, Kur'an-ı Kerim okundu.
Törende konuşan Gümrükçü, "Bugün, 18 Mart Şehitleri Anma Günü vesilesiyle yurt dışında ülkemizi büyük bir özveri ve şerefle temsil ederken şehit edilen diplomatlarımız ile aile fertlerinin manevi huzurunda, tüm şehitlerimizi saygı ve rahmetle anmak için bir araya gelmiş bulunuyoruz." dedi.
Çanakkale Deniz Zaferi'nin 110. yıl dönümüne işaret eden Gümrükçü, Çanakkale'den Dumlupınar'a, Kore'den Kıbrıs'a, Sarıkamış'tan 15 Temmuz Destanı'na kadar vatanları için gözlerini bir an bile kırpmadan canlarını feda eden tüm vatandaşları saygı ve minnetle andı.
Gümrükçü, "Onlar ki yurdumuzun ve dünyanın dört bir köşesinde, kimisi şehitliklerde, kimisi ise bir mezar taşı bile olmadan ancak vazifesini yapmış olmanın huzuru içinde yatan kahraman askerlerimizdir." ifadesini kullanarak, Türkiye'nin esenliği, halkın can ve mal güvenliği için şehit olan polislerin yanı sıra yurdun en ücra köşelerinde milleti aydınlatmak için görev yaparken şehit edilen öğretmenleri de yad etti.
Hain terör saldırılarında katledilen fedakar diplomatları anan Gümrükçü, şunları kaydetti:
"İşte biz bugün bir kez daha istiklalimiz ve istikbalimiz uğruna şehit olan tüm kamu görevlilerimizin ve vatandaşlarımızın aziz hatıraları önünde en derin minnet duygularımızla saygıyla eğiliyoruz."
Gümrükçü, başta Cumhuriyet'in kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere ebediyete intikal etmiş tüm gazileri de rahmet ve şükranla andı.
- "Şehitlerin hatırasını yaşatma en kutsal vazife"
Terörün, tüm insanlığın karşısında büyük bir tehdit olarak durduğunu vurgulayan Gümrükçü, sayısız masum insanını teröre kurban vermiş bir ülke olan Türkiye'nin, amacı, gerekçesi ve hedefi ne olursa olsun dünyanın her yerindeki bütün terör eylemlerini en şiddetli şekilde lanetlediğini söyledi.
Gümrükçü, hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm terör örgütleriyle mücadeleyi kararlılıkla sürdürdüklerinin ve terörle mücadelede etkin uluslararası işbirliğinin yılmaz savunucusu olmaya devam ettiklerinin altını çizerek, "1973 yılında münferit bir terör saldırısıyla başlayan ve 2 yıl içerisinde örgütlü hale bürünen bir terör kampanyasının hedefi olan Türk Dışişleri camiası, maalesef uluslararası terörün karanlık yüzünü en net şekilde gören ve bunun acılarını en derin şekilde yaşayan kurumlar arasında yer almaktadır." diye konuştu.
ASALA, 17 Kasım ve PKK gibi terör örgütleri tarafından dünyanın dört bir yanında düzenlenen onlarca saldırıda, Türk diplomatlar, temsilcilik çalışanları, müşavir ve ataşeler ile aile fertlerinden 41 kişinin şehit olduğunu, çok sayıda Dışişleri Bakanlığı mensubu ve yakınlarının da yaralandığını anımsatan Gümrükçü, alçak terör eylemlerinin kendilerini yıldırmadığını, aksine, vatana hizmet etme kararlılıklarını daha da artırdığını belirtti.
Gümrükçü, Bakanlık mensuplarının dünyanın dört bir yanında Türkiye'nin ulusal davalarının savunulması için var gücüyle çalıştığına dikkati çekerek, şehitlerin fedakarlığının kendilerine yol gösterdiğini kaydetti.
"Görevleri başında şehit olan diplomatlarımız ve mensuplarımız ebediyen kalplerimizde yaşarken, birer barış elçisi olan diplomatlarımızı terörle susturmak isteyenler ise tarihin karanlık sayfalarına hapsolmaya mahkumdur." diyen Gümrükçü, saldırıların diplomatların yanı sıra dünya barışını ve insanlığın ortak değerlerini de hedef aldığına işaret etti.
Gümrükçü, karşılıklı diyalog, işbirliği ve barışı kolaylaştırmak için görev yapan Türk diplomatlara yöneltilen saldırıları, "terörizmin tüm insanlığa ve uluslararası camiaya karşı bir meydan okuması" olarak nitelendirdi.
"Bu eylemler aynı zamanda, tarihi tek taraflı ve eksik okumanın, radikal söylemler ve nefretle birleştiğinde ne kadar insanlık dışı sonuçlar doğurabileceğinin de en vahim örneğini oluşturmaktadır." ifadesini kullanan Gümrükçü, terörü ve teröristleri yücelten, öven, onları yeni nesillere birer kahraman gibi anlatan ve onlarla duygudaşlık ilişkisi kurmaya çalışan çevreleri lanetledi.
Gümrükçü, şehitlerin hatırasını yaşatmanın en kutsal vazifeleri olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"İsimlerini Bakanlığımızın her bir köşesinde yaşattığımız şehitlerimiz, vatan ve millete hizmette sınırın olmadığı konusunda genç nesillerimize bugün de esin kaynağı olmaya devam etmektedirler. Şehitlerimiz anısına, şehadet mekanlarına anıt ve plaket yerleştirilmesi çalışmalarımızı da sürdürüyoruz. Sidney, Ottawa, Lahey, Lizbon, Viyana, Burgaz ve Belgrad'da tamamladığımız çalışmalara yenilerini eklemek için diğer ülkeler nezdindeki girişimlerimize devam ediyoruz."
Törende, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Dışişleri Mensupları Eşleri Dayanışma Derneği adına anıta çelenk bırakıldı.
Katılımcıların kabir ziyaretinin ardından tören sona erdi.