Teknoloji

Değişen harp sahalarına uyum kapsamında kuvvetler komutanlıkları bünyesinde revizyonist değişim

Yüksek Teknoloji Araştırma Merkezi (YUTAM) Başkanı Ömer Memoğlu Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) kuvvetler komutanlıkları bünyesinde revizyonist bir değişimin yaşandığını belirterek kara, hava ve deniz kuvvetlerine ek olarak Hava Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde kurulması planlanan Uzay Komutanlığı'nın yanında çoklu alan savunması ve çoklu alan taarruzu kapsamında değişen harp sahalarına uyum çerçevesinde Siber Kuvvetler Komutanlığı'nın da kurulması gerektiğini belirtiyor.

Kuvvetler komutanlıkları bünyesinde revizyonist değişimler yaşanıyor

YUTAM Başkanı Ömer Memoğlu Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) kuvvetler komutanlıkları bünyesinde revizyonist değişimlerin yaşandığını belirterek yaşanan bu değişimlerin 21. yüzyılın ikinci çeyreğine yönelik değişen harp sahalarına uyum kapsamında sürdürüldüğünü belirtti. Memoğlu, "Değişen harp sahalarına yönelik çoklu alan savunması ve çoklu alan taarruzu kapsamında Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) kuvvetler komutanlıkları bünyesinde revizyonist değişimler gün yüzüne çıkıyor. 21. yüzyılın ikinci çeyreğine yönelik değişen harp sahalarına uygun olarak revizyonist değişimler çağın gereklilikleri arasında görülmektedir. Bunlardan ilki geçtiğimiz aylarda duyurulan Hava Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde faaliyetlerine 1 yıl içerisinde başlayacağı ifade edilen Uzay Komutanlığı'dır. Türkiye, derin uzayın paylaşım mücadelesi kapsamında uzayda istihbarat ve gözlem amaçlı konuşlanma faaliyetini İMECE gözlem uydusu ile gerçekleştirirken İMECE-2 ve İMECE-3 gözlem uydularına yönelik de çalışmalarına başlamış durumdadır.  Gözlem ve istihbaratın ardından uzayın haritalandırılması süreci de önemli bir faaliyet olarak görülmektedir." değerlendirmesinde bulundu.

Uzayda elde edilen veriler ile bilimsel çalışmalar icra edilecek

YUTAM Başkanı Ömer Memoğlu Türkonot Alper Gezeravcı tarafından Uluslararası Uzay İstasyonu'nda gerçekleştirilecek deneyler kapsamında elde edilecek verilerin üniversitelerimize ve araştırma merkezlerimize kaynak veri teşkil edeceğini ve bu sayede uzay alanında akademik araştırmaların hız kazanacağını belirtti. Memoğlu, "Milli Uzay Programı kapsamında uzaya ilk kez Türkonot gönderen Türkiye, Alper Gezeravcı ile Uluslararası Uzay İstasyonu'nda (UUİ) çeşitli deneyler yapmaya başlamıştır. Bu deneylerden elde edilen veriler üniversiteler ve akademik araştırma merkezleri ile paylaşılarak harekât alanı olarak tanımlanan Uzay Vatan'a yönelik bilimsel çalışmalar icra edilecektir." ifadelerini kullandı.

Türkiye uzayı harekât alanı olarak görerek Uzay Vatan Doktrini'ni hayata geçirmeye yönelik faaliyetlerine başladı

Kara, hava ve deniz kuvvetleri komutanlıklarına ek olarak Hava Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde kurulacak olan Uzay Komutanlığı'nın uzayın harekât alanı olarak görüldüğünün bir göstergesi olduğunu belirten Memoğlu, "Kara, hava ve deniz kuvvetleri komutanlıklarına ek olarak Hava Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde kurulacağı duyurulan Uzay Komutanlığı bu çerçevede Türkiye'nin uzayı da harekât alanı olarak değerlendirdiğinin bir göstergesidir. Ancak çoklu alan savunması ve çoklu alan taarruzu kapsamında değişen harp sahalarına yalnızca Uzay Vatan kapsamında uyum sağlayabilmek mümkün değildir. Bu sebeple denizlerin paylaşım mücadelesi kapsamında Mavi Vatan Doktrini'ne sahip çıkılması ve Türkiye'nin misakı milli sınırlarının denizlerdeki Türk deniz yetki alanları ile bir bütün olarak vatan toprağına ek olarak vatan suyunun da toprak gibi kabul gördüğünün savunulması, Mavi Vatan'ın misakı milli sınırlarımıza dâhil olan kara parçası gibi savunulması gerekmektedir." değerlendirmesinde bulundu.

İstanbul Üniversitesi Mavi Vatan Haritası'na sahip çıkılmalıdır

YUTAM Başkanı Ömer Memoğlu vatan toprağından taviz vermekle vatan suyundan taviz vermek arasında hiçbir fark olmadığını belirterek Mavi Vatan Doktrini'ne sahip çıkılması ve Türkiye'ye dayatılmak istenen, bir zamanların Sevr haritasının denizlerdeki versiyonu olan Sevilla Üniversitesi haritasına İstanbul Üniversitesi Mavi Vatan haritası ile karşı koyulması gerektiğini belirtiyor. Memoğlu, "Vatan toprağından taviz vermekle vatan suyundan taviz vermek arasında hiçbir fark yoktur. Deniz Kuvvetlerimizin kurucusu Çaka Bey'den Kaptan-ı Derya Barbaros Hayreddin Paşa'ya kadar Türk Denizciliğine genel olarak baktığımızda denizlerine sahip çıktığında cihan devleti olan Atalarımızı görürüz tarih boyunca. Barbaros Hayreddin Paşa'nın ifadesi ile 'denizlere hâkim olan, cihana hâkim olur.' şiarı ile cihan devleti (cihanşümul Türkiye) ancak denizlerine sahip çıkan güçlü bir Türkiye ile mümkün olabilir. Yaklaşık 4/3'ü denizlerle çevrili olan dünyada cihan devleti olabilmek için dünya ticaretinin yüzde 90'ının da deniz taşımacılığı yoluyla gerçekleştirildiği unutulmamalı ve bu alanda önde olan küresel güç Çin ile rekabet edilebilir seviyeye gelinmelidir. Çin'in deniz taşımacılığındaki konteyner tekelinin kırılması ve limanlarımızın deniz taşımacılığı anlamında milli kaynak geliştirecek seviyeye gelmesi önemli bir husustur. TCG Anadolu ile dünyanın ilk SİHA gemisini envanterine dâhil eden Türk Deniz Kuvvetleri'nin bir sonraki adımı ise F-16 ve benzeri savaş uçaklarının iniş kalkış yapabileceği milli uçak gemisinin geliştirilmesidir." ifadelerini kullandı.

Siber Kuvvetler Komutanlığı kurulmalı

YUTAM Başkanı Ömer Memoğlu çoklu alan savunması ve çoklu alan taarruzu kapsamında kara, hava, deniz ve uzay kuvvetleri komutanlıklarına ek olarak Siber Kuvvetler Komutanlığı'nın kurulması gerektiğini belirtti. Memoğlu, "NATO'nun çalışmalarına baktığımızda NATO için güç kavramı yumuşak güç (soft power), sert güç (hard power), algoritmik güç (algorithmic power) ve akıllı güç (smart power) şeklinde. Gelinen noktada NATO Siber Kuvvetler kapsamında algoritmik ordular kurulması yönünde çalışmalar icra ediyor. Siber savaşta gelinen nokta algoritmalarla gerçekleştirilen bir dizi operasyonu konu edinen müdaheleler şeklinde. Hasım unsurun karar mekanizmasının yapay zekâya devri kapsamında algoritmalar kullanılarak komutanın destek aldığı yapay zekânın aldatılması ile gerçekleştirilecek bir siber savaş sürecine doğru adım adım gidiyoruz. 21. yüzyılın ikinci çeyreğinden itibaren görülmesi muhtemel Deepfake (derin sahte) gibi medya içeriklerinin aldatma amaçlı kullanılması ve ülkelerde seçimlere yönelik bu minvalde müdaheleler söz konusu olabilir, teyakkuzda olunmalı. Metaverse gibi sanal evrenlerin ise mevcut ekosistemi sanal bir dünyaya taşıması ihtimaline yönelik Türkiye'nin bu alanda da Siber Vatan'ını kurması gerektiğini ifade ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Çoklu alan savunması ve çoklu alan taarruzu

*Mavi Vatan Doktrini

**Uzay Vatan Doktrini

***Siber Vatan Doktrini

{ "vars": { "account": "G-E1EN649QR9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }