Ekonomi

Bursa’da "Uludağ Enerji Zirvesi" start aldı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Zafer Demircan, "Türkiye’nin kurulu kapasitesi gücü yaklaşık 120 bin megavata ulaştı. Geçtiğimiz hafta açıklanan verilerle, bu yıl içinde bin 400 megavatlık ilave yatırımın da devreye girmesi bekleniyor. Böylece toplam kapasite dört kat artış göstererek bu seviyelere ulaştı. 2035 yılına kadar kurulu kapasitenin 226 bin megavata çıkarılması hedefleniyor" dedi.

İHA- Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Enerji Konseyi destekleriyle "Geleceğin Enerji Stratejisi" temasıyla düzenlenen "Uludağ Enerji Zirvesi", Bursa Business School’da başladı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Zafer Demircan, zirvenin açılışında yaptığı konuşmada Türkiye’nin enerji konusunda 22 yılda önemli adımlar kat ettiğini açıkladı. Türkiye’nin enerji üretimindeki artışın büyük kısmını yenilenebilir enerjiden sağlanacağını belirten Dermircan, "Devletin yaptığı yatırımlar, özel sektör yatırımları ve kamu-özel iş birlikleriyle enerji alanında önemli adımlar atıldı. 2025 yılı Şubat ayı itibarıyla Türkiye’nin kurulu kapasitesi gücü yaklaşık 120 bin megavata ulaştı. Geçtiğimiz hafta açıklanan verilerle, bu yıl içinde bin 400 megavatlık ilave yatırımın da devreye girmesi bekleniyor. Böylece toplam kapasite dört kat artış göstererek bu seviyelere ulaştı. Bu büyümenin neredeyse tamamı özel sektör yatırımcıları sayesinde gerçekleşti. Özel sektör yatırımcıları, şeffaf, erişilebilir ve rekabete dayalı bir piyasa yapısının sağlandığını gördüğünde yatırım yapmaya devam ediyor. Oyunun kuralları önceden belirlenmiş, düzenlemeleri yapılmış bir yapı içinde herkesin eşit şartlarda faaliyet gösterdiği bu sistemin başarıyla işlediği vurgulanıyor. 2035 yılına kadar kurulu kapasitenin 226 bin megavata çıkarılması hedefleniyor. Bu dönüşüm, sanayi kuruluşlarının da katkısıyla gerçekleşecek. 2002 yılında 133 teravatsaat olan enerji tüketimi, günümüzde 348 teravatsaate ulaşmış durumda. Bu rakamın 510 teravatsaate çıkacağı öngörülüyor. Artışın büyük kısmı yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanacak. 2002 yılında yenilenebilir enerjinin toplam portföydeki payı yüzde 61’di. Bu oranın büyük bölümü hidroelektrik barajlardan geliyordu. O yıllarda güneş enerjisi yok denecek kadar az, rüzgar ise sadece Çanakkale ve Ege kıyılarında küçük kapasiteyle vardı. 2005 yılında çıkan bir yasa ile süreç başladı ve 2007’de ilk büyük ölçekli yatırımlar yapıldı. Bugün toplam kurulu gücün yüzde 77’si yenilenebilir kaynaklardan sağlanıyor. Bu kapasitenin neredeyse tamamı özel sektör tarafından inşa edilip işletiliyor. 2035 hedefi doğrultusunda, bu oranın korunarak enerji dönüşümünün devam ettirilmesi planlanıyor" ifadelerini kullandı.

"Kömür santrallerinin maksimum kapasiteye ulaşabilmesini sağlayacak yaklaşım geliştirmeye çalışıyoruz"

Kömür üretiminin desteklenmesi için yapılan çalışmaların yakında duyurulacağını söyleyen Demircan, "Geliştirdiğimiz bazı stratejik plan. özellikle daha çok yerli ve daha çok yenilenebilir yaklaşımımızı mümkün olduğunca sistem içerisindeki yerli potansiyeli bu kömür ağalarında söylüyorum. Sistemi alabilmemiz lazım. Tabii ki yani kömür üretiminde değişik zorluklarla karşı karşıya kalıyoruz. Bundan önemlisi maliyet, alternatif yakıtlarla kıyasladığınızda yerli kömür, alternatif yakıtlarla maliyeti açısından rekabet edilebilir durumda değil. Bu kapsamda belirli teşviklerle, en azından özellikle enerjiden kaynaklı dış ticaret açığının azaltılmasında önemi olduğunu bildiğimiz için yani kömürün desteklenmesine yönelik çok yakın zamanda bakanımız Alparslan Bayraktar tarafından da açıklanacak bir hususumuz var. Halihazırdaki kömür santrallerinin sistem içinde maksimum etkin kapasiteye ulaşabilmesini sağlayacak bir yaklaşım geliştirmeye çalışıyoruz" dedi.

"Bursa gibi ekonomisi güçlü ve enerji ihtiyacı yüksek bir şehirde böyle bir zirvenin düzenlenmesi önemli"

Enerjinin ülke ekonomisi için önemli bir güç unsuru olduğuna dikkat çeken Bursa Valisi Erol Ayyıldız ise, "İnsan vücudu için kan dolaşımı ne kadar önemliyse enerji de ülkeler için o kadar önemli bir unsur haline gelmiştir. Ülkemizin son 22 yılda gerek enerji çeşitliliği gerekse verimliliği açısından başarılı bir noktaya ulaşmasını sağlayan Bakanlığımıza vizyonları için teşekkür ediyoruz. Ayrıca Bursa gibi ekonomisi güçlü ve enerji ihtiyacı yüksek bir şehirde böyle bir zirvenin düzenlenmesini de önemli buluyorum. Bu konuya sahip çıkan ve zirveye öncülük eden BTSO Başkanımıza ve emeği geçenlere teşekkür ediyorum" dedi.

"Türkiye’nin sahip olduğu yenilenebilir enerji potansiyeli elimizdeki en büyük fırsattır"

RES ve GES kapasitelerinin arttırılmasının iş dünyasına yatırım daveti olarak değerlendiren BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, "Türkiye’de son 20 yılda üç kat büyüyen enerji talebinin 2035 yılına kadar 510 teravatsaate ulaşması bekleniyor. Bu büyümeyi sürdürülebilir kılmak için düşük karbonlu kalkınma çözümleri artık kaçınılmaz hale gelmiştir. İş dünyası olarak iki önemli konumuz var, yeşil ve dijital dönüşüm. İhracata dayalı büyüme hedefleyen bir ülke olarak yeşil enerji bizim için olmazsa olmaz. Türkiye’nin sahip olduğu yenilenebilir enerji potansiyeli, bu dönüşümde elimizdeki en büyük fırsattır. RES ve GES kapasitesinin 30 bin megavattan 120 bin megavata çıkarılması hedefi, iş dünyamız için bir çağrı, yatırıma, iş birliğine ve vizyona davettir" diye konuştu.

Açılış konuşmalarının ardından etkinlik sponsorlarına plaketleri takdim edildi. Uludağ Enerji Zirvesi, iki gün boyunca "Yerli Teknoloji ve Mega Enerji Yatırımları", "Enerji Yatırımlarında Finansal Dönüşüm: Sermaye Yapıları ve Fonlama Modelleri", "Fosil Yakıtlarda Dönüşüm Stratejisi" gibi 8 farklı konuda düzenlenecek panellere ve özel konuşmacılara ev sahipliği yapacak.


 

{ "vars": { "account": "G-E1EN649QR9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }