Göktaş, Danıştay Eğitim Tesisi'nde düzenlenen "Gazi Kadınlar Buluşması" programında yaptığı konuşmada, kadın gazilerin sadece ülkenin savunmasında değil, geleceğin inşasında da önemli bir role sahip olduğunu söyledi.
Kadın gazilerin gücü, sabrı ve kahramanlıklarıyla yeni nesillere ilham kaynağı olduğunu belirten Göktaş, bakanlık olarak kadın gazilerin hikayelerini anlatmaya, anılarını yaşatmaya ve her daim yanlarında olmaya devam ettiklerini dile getirdi.
Kadınların kamusal ve toplumsal hayat içinde görünür olmasının ve temsil edilmesinin demokrasinin vazgeçilmez ilkelerinden biri olduğunu bildiklerini vurgulayan Göktaş, "Bu anlamda kadının toplumsal statüsünün iyileştirilmesi, sadece kadınların değil, tüm toplumun yararınadır. Çünkü toplumsal yaşamda güçlü olan kadın, gelecek nesillerin güçlü bireylerden oluşmasının da yolunu açmaktadır." diye konuştu.
Bakan Göktaş, kadına karşı şiddet başta olmak üzere, hangi sebeple olursa olsun şiddetin asla kabul edilemeyeceğini, "sıfır tolerans" ilkesi doğrultusunda kadına yönelik şiddetle mücadeleyi büyük kararlılıkla sürdürmeye devam edeceklerini aktardı.
"Sürecin bizzat takipçisi olacağız"
Göktaş, şehit ve gazilerin emanetlerinin, kıymetli aileleri, anneleri, babaları ve çocukları olduğunu belirterek, özellikle çocukları korumanın Türkiye'nin değerlerini korumak, insanlığı yüceltmek demek olduğunu belirtti.
Mahinur Özdemir Göktaş, "Aksi bir duruma neden olanlar, işledikleri suçun bedelini hem hukuki hem de vicdani olarak ödemek zorundadır. Bu anlamda Narin kızımızı hayattan koparan kişi veya kişilerin en ağır cezayı almaları için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Kaybolduğu haberi alınır alınmaz devletimizin tüm kurumları arama çalışmalarını başlatsa da ne yazık ki Narin'in acı haberini aldık." dedi.
Bakanlık olarak sürecin en başından itibaren psikososyal destek hizmeti sağladıklarını söyleyen Göktaş, şunları kaydetti:
"Bugün Adalet Bakanımız ile Diyarbakır'da yavrumuzun kabrini ziyaret edeceğiz. Tüm detaylarıyla süreç aydınlatılana ve sorumlu herkesin hesap vermesini sağlayana kadar da sürecin bizzat takipçisi olacağız. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın da ifade ettiği gibi Narin'in katilleri hem adalet önünde hem de kamu vicdanı önünde hesap verecek. Bakanlık olarak bu davaya müdahil olacağız. Bu elim olayın, siyasi bir malzeme haline getirilmesine asla ve asla izin vermeyeceğiz. Narin bu milletin, hepimizin evladıdır. Bu anlamda Narin için adaletin tecelli etmesi hepimizin boynunun borcudur."