Ayna Yaşam (Mirror Life) Tehdidine Dikkat!
YUTAM Başkanı, Öğr. Gör. Ömer Memoğlu, bilim camiasında bir akademisyen grubunun ayna yaşam (mirror life) formları hakkında ciddi uyarılarda bulunduğunu belirtti. Memoğlu, "Science dergisinde yayımlanan 300 sayfalık bir bildiriye göre 38 Nobel ödüllü bilim insanı, doğal moleküllerin ayna görüntülerinden oluşturulan sentetik mikropların laboratuvardan sızması durumunda tüm canlı organizmaları hedef alabileceğini belirterek, bu araştırmaların derhâl durdurulması gerektiğini vurguladı. Bu tür mikropların doğada kalıcı hâle gelmesi ve ölümcül enfeksiyonlara yol açması endişesi var."
Mevcut antibiyotikler etkisiz kalabilir!
YUTAM Başkanı Öğr. Gör. Ömer Memoğlu sentetik mikroplar karşısında mevcut antibiyotiklerin etkisiz kalabileceğini belirterek bu durumun canlı yaşamı için hayatî risklere neden olabileceğine vurgu yaptı. Memoğlu, "Ayna mikroplarının mevcut biyoteknolojiyle üretilmesi en az on yıl sürebilir ancak oluşturdukları riskler önleyici tedbirleri beraberinde gerektiriyor. Bilimsel keşif yapacağız diye insanlığın sonunu getirebilecek, canlı türünün devamlılığını riske atabilecek gelişmelerin tehdide dönüşmesinin önüne geçilmesi lazım. Çünkü ayna moleküller kronik hastalıkların tedavisi ve biyoteknolojik üretim süreçlerinin iyileştirilmesi gibi potansiyel uygulamalara sahip olsa da bu mikropların doğada kontrol altına alınamayacağı ve mevcut antibiyotiklerin etkisiz kalacağı endişesi baskın durumda." ifadelerini kullandı.
Biyolojik silah geliştirilmesinde kullanılabilir
Memoğlu ayna yaşam mikroplarının biyolojik silah geliştirme noktasında kullanılabileceğini belirtti. Memoğlu, "Ayna yaşam mikropları biyolojik silah geliştirme bağlamında ciddi riskler taşıyor ve bu amaçla kullanılabilir. Bu mikroplar doğal organizmaların bağışıklık sistemlerinden kaçabilecek yapıya sahip olduklarından, kasıtlı olarak kullanıldıklarında kontrol edilemeyen ölümcül enfeksiyonlara yol açabilirler. Geleneksel antibiyotiklerin etkisiz kalabileceği bu mikroplar, saldırı durumunda insan, hayvan ve bitki popülasyonlarını savunmasız bırakabilirler. Üstelik bu tür mikropların doğada kalıcı hâle gelmesi, biyolojik saldırının etkilerini uzun süre devam ettirebilir ve uluslararası güvenlik açısından büyük tehdit oluşturabilir." değerlendirmesinde bulundu.
Bilimsel etik bir çerçeve çizilmeli
Uzmanlar, bu potansiyel tehdidin yalnızca araştırma aşamasında bile ciddi şekilde ele alınması gerektiğini savunuyor. Ayna mikroplarının üretimi ve kullanımı üzerine küresel bir düzenleme ve denetim mekanizmasının oluşturulması öneriliyor. Ayrıca, bu teknolojinin kötüye kullanımını önlemek adına, uluslararası anlaşmalar çerçevesinde biyoteknolojik araştırmaların etik sınırlarının çizilmesi, finanse edilen projelerin sıkı şekilde izlenmesi ve laboratuvar güvenlik standartlarının en üst düzeye çıkarılması hayati önem taşıyor.