Tutuklu sanık için "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle bir suçu veya başka bir suçun delillerini gizlemek, yakalanmamak amacıyla kasten öldürme", "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle bir suçu veya başka bir suçun delillerini gizlemek, yakalanmamak amacıyla kasten öldürmeye 5 kez teşebbüs", "kasten öldürmeye teşebbüs", "silahla görevi yaptırmamak için direnme" ile "ateşli silahlar kanununa muhalefet" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 122 yıl 6 aya kadar hapis cezası talebiyle iddianame hazırlandı.
Birlikte yaşadığı kadının uyarısına rağmen ateş etmiş
İddianamede, uyuşturucu ticareti soruşturması kapsamında yetkili mahkemeden karar alınmasının ardından sanığın apartman dairesinde jandarma ekiplerince arama yapılmak istendiği belirtildi.
İkametteki suç unsurlarının saklanması ya da yok edilmesi ihtimaline karşı sivil kıyafet giyen Teğmen Şule Erdoğdu'nun çaldığı kapıyı sanığın birlikte yaşadığı S.D'nin açtığı aktarılan iddianamede şunlar kaydedildi:
"Kapı açıldığında Şehit Hasan Bozkurt'un kimliğini göstererek herkesin duyacağı şekilde jandarma personeli olduğunu ve arama kararı doğrultusunda arama yapılacağını söylediği, sözünü söylemesinin hemen ardından kapıyı açan diğer şüpheli S.D'nin sağ taraftaki odaya yönelip elini de kaldırarak odada bulunan şüpheli Adil'e 'Dur, bunlar jandarma personeli' demesine rağmen şüphelinin bulunduğu oda içerisinden silahını ateşlemeye başladığı anlaşılmıştır."
Yastığın içinde 1 tabanca daha bulundu
Sanığın yaralılara ve ekiplerin uyarısına rağmen ateş etmeyi sürdürdüğü bilgisine yer verilen iddianamede, adresteki aramada Adil Demez'in saldırıda kullandığı "Glock" marka ruhsatsız tabanca haricinde koltuktaki bir yastığın içinde de kurusıkı tabanca ile şarjör ve 25 fişek ele geçirildiği anlatıldı.
İddianamede ifadesine yer verilen sanık Demez ise eve giren ekipleri husumetlisi sandığını öne sürerek, "Birçok kez ikametimde arama yapıldı, hakkımda şüpheli olarak işlem yapıldı. Bugüne kadar bir kez bile görevlilere mukavemette bulunmadım. Olay yanlış anlaşılma sebebiyle gerçekleşmiştir. Çok büyük pişmanlık duymaktayım." şeklinde savunma yaptı.
İddianame, Osmaniye 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilerek sanık hakkında dava açıldı.