Uluslararası Demir-Çelik, Döküm, Demir Dışı Metalürji Teknolojileri, Makine ve Ürünleri İhtisas (Ankiros) Fuarı, "Sürdürülebilir Metalurji ve Yenilikçi Teknolojiler" ana temasıyla İstanbul Fuar Merkezi’nde 16. kez gerçekleştirildi. Fuarda, İtalya’nın 60’tan fazla firması yer alırken, ITA’nın 13 üyesi de etkinlikte yer alıyor.
ITA Direktörü Marco Pintus, İtalya ile Türkiye arasındaki ticari ilişkilerin uzun yıllardır güçlü bir şekilde sürdüğünü belirterek, 2023 yılında iki ülke arasındaki ticaret hacminin 27,3 milyar dolara ulaştığını ifade etti. Pintus, bu rakamın 2024 sonunda 30 milyar doları geçmesinin beklendiğini kaydetti. Metalürji sektörünün ikili ilişkilerdeki önemine dikkat çeken Pintus, Türkiye’nin Avrupa’nın ikinci ve dünyanın yedinci büyük döküm üreticisi olarak İtalyan firmalarına geniş bir pazar sunduğunu vurguladı.
ITA Direktörü Marco Pintus, İtalya ile Türkiye arasındaki ticari ilişkilerin uzun yıllardır güçlü bir şekilde sürdüğünü belirterek, 2023 yılında iki ülke arasındaki ticaret hacminin 27,3 milyar dolara ulaştığını ifade etti. Pintus, bu rakamın 2024 sonunda 30 milyar doları geçmesinin beklendiğini kaydetti. Metalürji sektörünün ikili ilişkilerdeki önemine dikkat çeken Pintus, Türkiye’nin Avrupa’nın ikinci ve dünyanın yedinci büyük döküm üreticisi olarak İtalyan firmalarına geniş bir pazar sunduğunu vurguladı.
Pintus, İtalya'nın metalürji sektöründeki güçlü yönlerini, köklü geçmişi, ileri teknolojisi ve global pazardaki rekabetçi ürünleri olarak sıraladı. Türkiye ile ticarette öne çıkan unsurların kalite, esneklik ve teknolojik yeniliklerin paylaşımı olduğunu belirten Pintus, İtalyan firmalarının Türkiye'deki büyük projelerde yer alarak rekabet avantajlarını kullandığını ifade etti.
2023 yılında Türkiye’nin metalürji ihracat değerinin 7 milyar avroya ulaştığını hatırlatan Pintus "2023 yılında Türkiye'nin metalürji ihracat değeri 7 milyar avroya ulaştı ve bu durum, sektördeki yüksek kalite standartları ile uluslararası pazarlarda güçlü bir konum kazanılmasına katkı sağladı. Bu artışın en önemli sebeplerinden biri, Türk firmalarının İtalyan teknolojisine olan ilgisi ve İtalyan firmalarının Türkiye pazarına daha fazla yönelmesidir." şeklinde konuştu.
Ankiros Fuarı'nın, Türkiye ile İtalya arasındaki metalürji işbirliğini artırma açısından büyük bir önem taşıdığını vurguladı.
Fuarın Orta Doğu, Orta Asya ve Avrupa pazarlarına erişim sağlama fırsatı sunduğunu dile getiren Pintus, "İtalyan firmalarına Türk sektör profesyonelleri ile buluşma ve yeni iş bağlantıları kurma imkanı sağlıyor. Bu yıl Ankiros'a katılacak 60'tan fazla İtalyan firma, döküm makineleri ve teknolojilerindeki yenilikleri sergileyerek Türkiye ile daha güçlü işbirliklerine adım atmayı hedefliyor. Ankiros Fuarı, sektör profesyonelleri için yeni iş fırsatları sunmanın yanı sıra teknolojik gelişmeleri takip etme ve işbirliklerini güçlendirme açısından önemli bir platformdur. İtalyan firmaları için bu fuarın stratejik önemi, Türkiye'nin geniş döküm üretim kapasitesine erişim sağlamasına dayanıyor. İtalya'nın yüksek teknolojili çözümleri, Türkiye'nin büyüyen sektörlerinde daha verimli ve kaliteli üretim süreçlerine katkı sağlayabilir." dedi.
Pintus, uluslararası fuarların Türkiye’nin metalürji sektöründeki küresel konumunu güçlendirdiğini ve işbirliği fırsatlarını artırdığını ifaderek sözlerine şöyle devam etti, "İtalyan firmaları, bu fuarlarda Türk pazarında sağlam adımlar atarak güçlü ortaklıklar kurma fırsatına sahip oluyor. İtalyan firmalarının Türk döküm ürünlerine olan ilgisi yüksek seviyelerde. Bu ilginin temel sebeplerinden biri, Türkiye'nin yüksek üretim kapasitesi ve ürün çeşitliliği. İki ülke arasındaki işbirliği potansiyeli ise özellikle teknoloji transferi ve AR-GE alanlarında artış gösterebilir. İtalyan firmaları, döküm teknolojileri ve verimli üretim çözümleri sunarak Türk firmalarıyla stratejik ortaklıklar kurabilirler."
Metalürji sektöründe inovasyonun öneminin giderek arttığını vurgulayan Pintus, İtalya ve Türkiye arasında teknoloji transferi ve AR-GE işbirlikleri için büyük fırsatlar bulunduğunu belirtti. İtalya’nın ileri teknolojisi ve AR-GE kapasitesinin Türkiye'nin üretim gücüyle birleştiğinde, sektördeki yenilikçi çözümlerin hız kazanacağını ve ticaretin derinleşme imkanı tanıyacağını ifade etti.