Olay, 6 Ekim 2023'te, Zonguldak Ereğli Limanı'nda meydana geldi. Limana gelen Panama bandıralı 'PHOENICAN' isimli gemide uyuşturucu taşındığı ihbarı üzerine polis, harekete geçti. Kolombiya'dan gelen ve kömür taşıyan kuru yük gemisine, Ticaret Bakanlığı Gümrük Muhafaza ve Zonguldak Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından operasyon düzenlendi. Kocaeli'nin İzmit ilçesinden sevk edilen dalgıç polislerin de katılımıyla gemide arama yapıldı. Ekiplerin, aramalarında gemide 141,5 kilogram kokain ele geçirildi. Gemideki Hırvatistan, Rusya ve Filipin uyruklu 10 mürettebat gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 10 kişi tutuklandı. Tutuklu, 10 yabancı uyruklu mürettebat hakkında ‘Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti’ iddiasıyla 20 seneden 30 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Karadeniz Ereğli adliyesi Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında tutuklu bulunan 10 sanık, avukatlar ve tercümanlar hazır bulundu. Dava öncesinde adliye çevresinde polis tarafından güvenlik önlemi alındı.
KAPTAN ŞİRKETTEN EK GÜVENLİK TALEP ETMİŞ
Bugüne kadar 30’dan fazla gemide kaptanlık yaptığını ve adının hiçbir suça karışmadığını söyleyen gemi kaptanı M.D., duruşmada “Ben 28 Ağustos tarihinde gemi için ek güvenlik ve kamera talebini şirketten bulundum. Bundaki amacım ise gemiye herhangi bir uyuşturucu madde konulmamasıdır. Gemi personeline de tüm güvenlik tedbirlerini tebliğ ettim. Gemi benim komutamdaydı. Ben bu süreç içerisinden elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. Polisler hızlı davrandı ve aramada uyuşturucuyu buldu. Geminin tabanından 5 metre yükseklikte ön iskele kısmından çıktı. Uyuşturucunun üzerinde de zaten yük vardı bunu tespit etmek mümkün değil. 6 Ekim'den itibaren hapis yatıyorum. Neden 1 yıldır cezaevindeyim anlamış değilim, tahliyemi talep ediyorum" diye konuştu.
'AYDINLATMA YETERSİZDİ'
Gemi ikinci kaptanı A.A. da Kolombiya'da gemiye yükleme yapıldığı sırada uyuşturucunun konulmuş olabileceğini ambarın yüksekliği ve genişliği nedeniyle tamamını görmenin mümkün olmadığını anlattı. Özellikle akşam ve gece saatlerinde yapılan yükleme sırasında karanlık nedeniyle yüklemenin görülme şansının düşük olduğunu anlatan A.A., "Aydınlatma yetersizdi, uyuşturucunun nasıl konulduğunu görmedim, bilgim yok, tahliyemi istiyorum" dedi.
'O ALANDA SORUMLULUĞUM YOK'
Gemi başmühendisi L.P. de gemide 20 personel bulunurken 10 kişinin tutuklanmasına bir anlam veremediğini söyledi. L.P., "Gemi başmühendisi geminin mekanik aksamının çalışmasından sorumludur. Benim sorumlu olduğum bir durum değil. Uyuşturucunun bulunduğu alanda benim herhangi bir sorumluluğum bulunmamaktadır. Suçlamaları kabul etmiyorum ben zaten neden cezaevinde bulunuyorum bunu da bilmiyorum. Tahliyemi talep ediyorum." dedi.
Diğer tutuklu sanıklar da konuyla ilgili bilgilerinin bulunmadığını kendilerinin ve ailelerinin mağdur olduğunu söyleyerek, tahliyelerini talep etti.
UYUŞTURUCUDAN PARMAK İZLERİ ÇIKMAMIŞ
Sanık avukatları, ele geçirilen uyuşturucu madde üzerinden alınan parmak izlerinin hiçbirinde mürettebatınkiyle uyuşmadığını, müvekkillerinin suçsuz olduğunu belirterek beraatını istedi.
Kararını açıklayan mahkeme başkanı, gemi kaptanı M.D. ile ikinci kaptan A.A.'yı yakalanan uyuşturucunun miktarı ve yerleştirilmesindeki sorumlulukları nedeniyle 30’ar yıl hapis cezasına ve 200 bin lira adli para cezası ile cezalandırılmalarına hükmetti. Diğer tutuklu 8 sanık ise beraat etti.
Ayrıca Duruşmayı, Hırvatistan'ın Ankara Büyükelçisi Hrvoje Cvitanovic'in yanı sıra bazı ülkelerin konsolosluk görevlileri de takip etti.